[islami-hassasiyet] Putperesin Allah diyen bebeği

Putperest ailenin Allah diyen bebegi   Bir Bati ulkesinde, birkac Anadolulu genc, doktora calismasi yapiyorlardi. Bir Asya ulkesinden gelmis ve koken itibariyla pagan bir toplumun fertleri olan uc arkadas da ayni universitede doktora calismasi yapmakta idiler.   Ama bunlar felsefe okuyup ilmî ve fennî arastirmalarin icine girince kendi pagan anlayislarini tamamen birakmislardi. Musluman ogrencilerle tanisinca da merakla durmadan dinî sorular soruyorlardi. Bizimkiler dinî bir okulda okumamislardi; ama Kulliyât’i iyi mutâlaa etmislerdi. Inkârci felsefeden gelen butun itirazlarin cevabini Kur’an-i Kerim’in bu tefsirinde bulmuslardi. Bu sebeple arkadaslarinin yaratilisla ilgili sorularinin cevabi icin 23. Lem’a olan Tabiat Risalesi’ne muracaat etmislerdi. Orada yaratilis ile ilgili dort ihtimal ve yol gosteriliyor. Bunlardan once sebeplerin uzerinde duruluyor. Temsillerle mesele akla yaklastiriliyor ve bu akilsiz, suursuz sebeplerin asla yaratici olamayacaklari gosteriliyordu. Sonra da esyanin kendi kendine bu duzeni kuramayacagi ve canlilari asla meydana getiremeyecegi izah ediliyordu. Ucuncu ihtimal olarak tabiat konusu ele aliniyor, onun da bu hârika nizami ve canlilari yaratamayacagi anlatiliyordu. Boylece ilim, kudret ve hikmet sahibi ezelî ve ebedi bir Zat’in yani Allah’in her seyi yarattigi gercegi kendiliginden ortaya cikiyordu. Oldukten sonra dirilme meselesi ise Onuncu Soz olan Hasir Risalesi’nde yine aklî ve mantikî delillerle anlatiliyordu. Meleklerin varligi hakkinda Yirmi Dokuzuncu Soz, ilmî delillerle ve meseleyi akla ve mantiga yaklastiran temsillerle gercekleri guzel bir sekilde ortaya koyuyordu.   Bunlar uzerinde sohbetler devam ederken bir tanesi Musluman olmaya karar verdi. Memleketine gidince de annesine artik Musluman oldugunu soyledi. Bir yanlis tepki beklerken onun yumusak bir tavirla “Bak sana bir sey anlatayim..” dedigine sahit oldu ve kulagini ona verdi. Soyle diyordu:   “Oglum uzun zaman benim cocugum olmamisti. Pek cok doktora basvurduk bir netice alamadik. Bu sefer kendi tapinaklarimizda dualar ettim, olmadi. Umidimi artik kesmistim. Bizim fakir bir Musluman komsumuz vardi. O kadina gittim. Derdimi anlattim, uzuntumu belirttim. Bana ‘Sen hic Muslumanlarin mescitlerine gittin mi?’ diye sordu. Ben de ‘Hayir’ deyince, ‘Sen evine git bastan asagiya iyice bir yikan da gel.’ dedi. Ben de dedigini yaptim. Beni alip bir mescide goturdu. ‘Ben namaz kilacagim, sen de benim yaptiklarimi yap. Sonra Allah’a dua ederiz’ dedi. Namaz kildiktan sonra beraber Allah’a dua ettik... Bir sene sonra sen dogdun. Ilk konustugun kelime de ‘Allah’ sozu oldu. Ben ‘Oglum, anne, de’ diyordum. Ama sen hep ‘Allah’ diyordun... Tabii sonralari unuttun. Ama simdi Musluman oldugunu soyluyorsun. Sen zaten dogdugunda Musluman imissin ki, ilk sozun Allah olmus.”   Bir muddet sonra ikinci arkadaslari da Islamiyet’i kabul etti. Ucuncu arkadaslari “Belki kabirde Musluman olurum!” diyordu. Ama Musluman arkadaslarinin cana yakin samimi davranislarina hayran olup arkadaslarina katildi. Sonra da gozyaslariyla “Ne buyuk bir nimet ve lutuf icinde bulunuyorum, yeni fark ediyorum!” dedi...   18.12.2005 – Abdullah Aymaz

____________________________________________________________________________ İnternete yüksek hızla bağlanmak isteyenler için en etkin çözüm : Mynet Erişim ADSL