[islami-hassasiyet] Re: bunaklik tedavisi
Unutmanin unla bir ilgisi olmali. Büyük meseleleri unufak etmenin,
hafizadan kovmanin disinda baska bir etkin yolu var midir?
Acilar ve tasalar, insanin tahammülünü asacak duruma gelebilir,
iste tam bu durumda bir hazim sorunu baslar. 'Ne yapayim da bu
koca lokmayi kolaylikla hazmedeyim' diye kendimizle didisir
dururuz. Çözüm onu kolay hazmedilebilecek sekilde un haline
dönüstürmektir.
Atalar sözüdür, "Insan, nisyan ile maluldür" derler. Insan ile
nisyan arasindaki uyak, insandaki bu eksiklige isaret etmek için
olsa gerek. Bilgi, insana elest bezminde verdigi sözü hatirlatan en
büyük vasita. Gerçek aydinlanma, akli sandalyeden alip deri
koltuklara oturtma degil, insana unuttugunu hatirlatmasidir.
'Neyi kaybettigini hatirla!'
Unutulan sey, belli belirsiz bir vakte kadar yokluga karisir.
Zamandan aldigimizi, yine zamana iade ederiz. Hatirlamak, zihnin
yakin akrabalarini diriltmesidir. Hatirlamakla bir anlik geriye
getirdigimiz seylere karsin, unutmakla zihnimizin sinirlari
disina atariz. Fakat unutmak, hatirlamaktan daha hizli hareket
eden bir seydir. Daha çok arka ayaklarini kullanir. Gizli bir
çagridir hatirlamak, onun da ön ayaklari aktiftir.
Ölüm mutlak bir unutustur: Bir anlik dalginlikla bosta bulunup
yasamayi unutmak! Ölenler geride kalanlari ân içinde, geride
kalanlar ölenleri zamana yayarak unuturlar. Dogan her yeni insan,
ölenleri hafizamizdan kovar. Bilmemenin kaygisini duymaya ne
gerek, nasil olsa bilmediklerimiz içerisinde unutacaklarimiz da
var. Unuttuklarimiz, hatirlayincaya kadar bizim degildir.
Bilmekten kendini engelleyememek, nasil ileri vadede insan zihnini
çökertecek bir etkiye sahip ise, unutmayip her seyi her an
hatirlamak da üstümüzde kaldiramayacagimiz potansiyel bir
yüktür. Zaman damarlarimiza zerk edilen en önemli ilaçtir.
Uyusturmaz, sadece yasanan talihsiz anlarla uyumlu ve alisik
yapar. Ispanyollarin deyisiyle "bagislamaktir" unutmak, bir
lütuftur. Esirgenip bagislanan bu nimetin elimizden alindigini
düsünelim bir anlik, çildirmamiz isten bile degildir.
Sanildigi gibi hatirlamak, unutmaya göre ögrenilebilirlik
derecesi daha yüksek bir olgu degildir. Unutmak için de çok büyük
ceht ve çalisma lazim. "Unut git" demekle bir seyin
unutulamayacagini bilmez degiliz. Hatirlamak kaldirip
attigimiz eski esyalarin yerine yenisini yerlestirmek degildir.
Unutmak bir çesit evinin adresini karistirmaksa, hatirlamak
evinin yolunu bulabilmektir. 'Unutma egitimcileri' bunu basarmak
için insanlarin gözünde, önce evlerinin kiymetini düsürmekte,
sonra da adreslerini kendilerine yabancilastirmaktadir.
Unutmak, günümüzün en büyük hastaligi. Yapilan iyiligi
unutmak, unuttugumuz baska bir degeri hatirlatiyor: Vefa ve
sadakat. Asansörde karsi komsular birbirlerinin yüzlerine
bakmayi, okulda ögrenci her ögretmenin içinde birden fazla
ögrencinin sakli oldugunu unutuyor.
"Unutmak! Ben büyüdükçe o benim çocuklugum" diyor Edip Cansever.
En çok ve en kolay hafizada kalan çocuklugumuzdur. Yaslandikça
azalan bir seydir unutmak, buna karsin yas ilerledikçe hatirlama
daha bir artar. Yaslilikta unutmayi azaltan sey, yolun bundan
sonraki kismindan duyulan endise ve korkudur. Korku hatirlatici
ve uyaricidir. Onun için kolay kolay direksiyonun basinda
uyumayi göze alamaz.
Unutmak, hayatin kendisini bize unutturmasi karsisinda
gelistirilmis bir savunma tarzidir. 'Eger hayat beni
hatirlamazsa, ben de onu unuturum' dercesine ölüme yakin durma
egzersizidir. Unutmak öldürmekse, unutulmak ölmektir. Etkin ve
keskindir unutmak, direk kana karisir. Ölüm de geldigi zaman,
kisa süreligine unutmanin elbisesini geçirir üstüne.
Ve unutmayalim ki, yuvarlagin da köseleri vardir. Ve bu, Özdemir
Asaf'in dizelerinde kendini gösterir:
"az unutup çok hatirlayan delirir.
unutmalari, hatirlamalari esit düsenler sevinir.
çok unutup az hatirlayan sevilir.
hiç unutmayip hep hatirlayan delirtir.
bunlari ölçmeye kalkan çildirir."
hüseyin akin. Milligzt.15.12.2005
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home