[KayzerNet] Okumaya Davet - 52
Bismillahirrahmanirrahim,
Selamün aleyküm,
Sevgili kardeşlerim ben Peygamberlerin mirası olan ilmi öğrenmek istiyorum, benimle birlikte ilim öğrenmek isteyen kardeşlerimi okumaya davet ediyorum. Oku (ikra) Allah'ın ( c.c) ilk emridir, ve ilmin yoludur. Kim Alimim diyor sa da hata eder, çünki ilmin, öğrenmenin sınırı yok.
Daha önce ayrı ayrı göndermekte olduğum, günlük e-postalarımı bu e-postamın ekinde dosyalar halinde size sunuyorum, gözünüze çok gelmesin çünkü size göndermeden önce ben okuyorum ve en çok yarım saatimi alıyor, ilim öğrenmek için bu fedakarlığı yapamazsak, malesef cahillik bizim yoldaşımız olur. Cahil olmaktan ve cahillerin şerrinden, zulmünden Allah'a ( c.c) sığınırım.
İLİM KONUSUNDA ÖNEMLİ HADİSLER
"Kim ilim tahsili için yola koyulursa Allah onun için cennete giden yolu kolaylaştırır".
"Alimin, ibadetle meşgul olan, âbid kimseye olan üstünlüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir."
"Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras bırakmazlar. Peygamberler miras olarak sadece ilim bırakırlar. Kim ilmi elde ederse büyük bir pay ele geçirmiş olur."
"Hiç kuşkusuz ilim öğrenmek farzdır."
Vaktinizi aldığım için hakkınızı helal edin.
Ekte 6 adet dosya mevcut.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
NOT : GÖNDERDİGİM BU, E-POSTA DAN RAZI OLMAYAN ARKADAŞLARIN, BANA BİLDİRMELERİ KAFİDİR, BİR DAHA KENDİLERİNE E-POSTA GÖNDERİLMEYECEKTİR.ALLLAH (c.c) OKUYANDAN DA OKUMAYANDAN DA RAZI OLSUN.
63. Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ'dan nakledildiğine göre şöyle demiştir:
Bir gün Hz. Peygamber'in terkisinde bulunuyordum. Bana:
"Yavrucuğum, sana bazı kaideler öğreteyim" dedi ve şöyle buyurdu: "Allah'ın buyruklarını gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. Allah'ın (rızâsını) her işte önde tut, Allah'ı önünde bulursun. Bir şey isteyeceksen Allah'tan iste. Yardım dileyeceksen, Allah'tan dile! Ve bil ki, bütün bir ümmet toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsalar, ancak Allah'ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilirler. Yine eğer bütün ümmet, sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allah'ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilirler. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazıları değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir. (Bundan sonra takdirde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.) Tirmizî, Kıyâmet 59
Tirmizî dışında bir rivayette de (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 307) şöyle buyurulmaktadır: "Allah'ın emir ve yasaklarını gözet, O'nu önünde bulursun. Bolluk içindeyken (emirlerine bağlı kalmakla) sen Allah'ı tanı ki O da darlığa düşünce (kurtarmak suretiyle) seni tanısın. Bil ki senin hakkında yazılmamış olan şey başına gelmez. Sana takdir edilen de seni atlayıp (başkalarına) gitmez. Bil ki zafer sabırla, sevinç üzüntüyle, kolaylık da zorlukla birliktedir."
Açıklamalar
Hz. Peygamber, zaman zaman sahâbî çocuklarını terkisine bindirirdi. Hadisimiz, on yaşlarındaki Abdullah İbni Abbas'ın da Hz. Peygamber'in bu tür iltifatlarına mazhar olduğunu ve ayrıca iman ve ahlâk esaslarını ondan öğrenme şansına kavuştuğunu göstermektedir. Hadis, "Allah'ın buyruklarını gözet ki, Allah da seni gözetip korusun!" tavsiyesinden ötürü buraya alınmıştır. Zira bu beyân, "Onu görüyormuşcasına Allah'a kulluk etmek" diye tarif edilen ihsân ve ilâhî denetimin bir başka şekilde dile getirilmesidir.
Hadisteki kaideler Allah, kader ve öteki insanlardan gelecek fayda-zarar konularına açıklık getirmekte, takdir edilenden başkasının kişiye ulaşmayacağını, ulaştırılamayacağını, açık-seçik anlatmaktadır. Neticede mü'min için gözetilecek asıl noktanın, sadece Allah'ın emir ve yasakları olduğu belirtilmiş olmaktadır. Hadis, kaderde olmayanın başa gelmeyeceği güvencesini vermektedir. Kaderin ise, çoktan tesbit edildiğini, artık onda bir düzeltme ya da değiştirmenin kesinlikle olmayacağını bildirmektedir. O halde mü'minlerin yersiz kuşkulara kapılmalarına gerek yoktur. Onlar inançları doğrultusunda yaşamaya bakmalıdırlar.
Kulun bütün himmet ve dikkatini Allah'a çevirmesi gereği herhalde ancak bu kadar güzel ve güçlü ifade edilebilirdi. Biz bu hadise sünnetu'llah'a ait bazı esasların tebliği ve ta'limi de diyebiliriz.
el-Mukadder lâ yuğayyer (takdir olunan değişmez), nasîbuke yusîbuke (nasibin seni bulur), "alın yazımmış" gibi sözler, sorumluluğu kadere yükleyip sorumsuzluğa kapı açacak şekilde değil, mü'mini hayatta kendi değer ölçüleri çerçevesinde sürekli bir güven ve faaliyet içinde tutacak biçimde anlaşılıp yorumlanmalıdır. Yani tam teslimiyet içinde tam faaliyet... Galiba ilk müslüman nesillerin en belirgin vasıfları da bu idi… Başarı bu çizgide yürümektedir.
Bir konuda şartların tamamen lehte veya aleyhte gözükmesi, takdirin önüne geçecek değildir. Bir başka deyişle görünür şartlar herkes için aynı sonuçları doğurmaz. Bunun tabii neticesi de, herkesin karşılaştığı sonuca razı olması isyan psikolojisi ve davranışı göstermemesidir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Allah'ın ilminde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
2. Hadisimiz murâkabe, Allah'ın emirlerine riayet, tevekkül ve kulların Allah'a olan ihtiyaçları gibi pek önemli konulara ışık tutmaktadır.Kaynak : İmam Nevevi "Riyasüz Salihin"
el Musavvir (C.C.) Varlıklara sûret veren, onları birbirinden ayıran özellikte yaratan. |
Kur'an'dan Peygamber Duaları Ya Rabbi, neslimden çoğunu namazı devamlı olarak ve gereğince kılan kullarından eyle. Duamı lütfen kabul buyur ya Rabbi. (Hz.İbrahim'in (AS) Duası - İbrahim 40) |
Günün Hadis-i Şerifi Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh... |
Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki : Muhammed'in nefsini kudret eliyle tutan zâta yemîn ederim ki, bu ümmetten her kim -Yahudî olsun, Hristiyan olsun- beni işitir, sonra da bana gönderilenlere inanmadan ölecek olursa mutlaka cehennem ehlinden olacaktır. Müslim, İman 240 |
|
|
VAKIA SURESİ 75-80
__._,_.___Müslümanlara, müşriklerle mücadele izni çıkınca, seriyyelerin, küçük birliklerin arkası kesilmedi. Ubeyde bin Haris hazretlerinin emrine altmış veya seksen kadar asker verilerek, Rabig'e gönderildi. Müşrikler, Müslümanlardan korkarak selameti kaçmakta buldular.
Peygamber efendimiz bir gün, Kureyş müşriklerini gözetlemek üzere, Nahle'ye seriyye tertip etmek istediler. Gönderilecek askerlere de Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretlerini kumandan yapmayı istediler.
Ebu Ubeyde bin Cerrah, bu emri alınca, Peygamberimizden uzak kalmanın acısıyla ağlamaya başladı. Resulullah, onun yerine Abdullah bin Cahş hazretlerini emir tayin ettiler.
Abdullah bin Cahş, İslâmiyeti heyecanla yaşayan zatlardandı. Müslüman olduğu zaman, kafirler kendisine akla gelmedik işkence yapmalarına rağmen, onlara iman gücü ile karşı koymuş, eza ve cefalarına metanetle katlanmıştı.
Bu sebeple Peygamber efendimiz, onun için Eshabına; "... Açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananınızdır" buyurmuştu. Abdullah bin Cahş, Resulullah efendimizin şehidler için verdiği müjdeleri duyarak, hep şehadete can atmıştı. Harplerde en önde kahramanca çarpışırdı.
Hazret-i Abdullah bin Cahş anlatır:
"O gün, Resul aleyhisselam yatsı namazını kılınca, "Sabah erkenden yanıma gel. Silahın da yanında olsun. Seni bir tarafa göndereceğim" buyurdu. Sabah olunca, mescide gittim. Kılıcım, yayım, oklarım ve çantam üzerimde, kalkanım da yanımda idi.
Resul aleyhisselam, sabah namazını kıldıktan sonra evine döndüler. Ben daha önce geldiğim için kapının önünde bekliyordum. Muhacirlerden benimle gidecek birkaç kişi buldu. "Seni bu kişilerin üzerine kumandan tayin ettim" buyurarak, bir mektup verdi. "Git! İki gece yol aldıktan sonra mektubu aç. Onda yazılanlara göre hareket et" buyurdu.
"Ya Resulallah! Hangi tarafa gideyim?" diye sordum. "Necdiye yolunu tut. Rekiye'ye, kuyuya yönel!" buyurdu. Abdullah bin Cahş, Nahle seferine memur edildiği zaman, kendisine ilk defa, Emir-ül-mü'minin sıfatı verildi.
İslâmda ilk defa bu isimle anılan emir, o oldu. Sekiz veya on iki kişilik bir birlik ile, iki gün sonra Melel mevkiine vardıklarında, açtığı mektupta;
"Bismillahirrahmanirrahim. Bu mektubu gözden geçirdiğin zaman, Mekke ile Taif arasındaki Nahle vadisine ininceye kadar, Allahü teâlânın ismi ve bereketiyle yürüyüp gidersin. Arkadaşlarından hiç birini, seninle birlikte gitmeye zorlamayasın! Nahle vadisindeki Kureyşilerin kervanını gözetleyip denetleyesin. Onların haberlerini bize bildiresin" yazılıydı.
Emir-ül-mü'minin hazret-i Abdullah bin Cahş, mektubu okuduktan sonra;
"İşittim ve itaat ettim. Allahü teâlânın ve sevgili Resulünün emrini yerine getireceğim" diyerek mektubu öpüp, başına koydu.
Arkadaşları da hep birden; "Allahü teâlâya, Resulullaha ve sana itaat edicileriz. Nereye istersen, Allahü teâlânın bereketi üzere yürü" diye cevap verdiler. Harekete geçip Nahle'ye vardılar.
Bu sırada, bir Kureyş kafilesi geçiyordu. Develeri yüklü idi. Mücahidler, kafileye yaklaşarak onları İslâma davet ettiler. Kabul etmeyince çarpışmağa başladılar. Galip geldiler. Müşriklerin bütün malı mücahidlere kaldı.
Abdullah bin Cahş, bu ganimet mallarının beşte birini Resulullah efendimize ayırdı. Bu, Müslümanların aldıkları ilk ganimetti.
ALLAH (C.C) VE RESULU MUHAMMED (S.A.V) İÇİN AYIRIRMISINIZ !!!
Alt kısımdaki açıklamayı okuyunuz.(Kendi sözümü Kuran'ın önüne geçirmek istemedim.)
A'RAF SÜRESİ TOPAM 206 AYET ( BU GÖNDERİDE 196 – 200 AYETLER)
Kovulmuş Şeytanın şerrinden Allah'a (c.c) Sıgınırım
Bismillahirrahmanirrahim, Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.
196 Doğrusu benim koruyucum ve yardımcım bu kitabı indiren Allah'tır. Çünkü O'dur, dürüst ve erdemli olanların koruyucusu ve yardımcısı.
197 Sizin O'ndan başka yalvarıp yakardıklarınız, ne size ne de kendilerine yardım edebilirler.
198 Onları hidayete çağırsanız işitmezler. Onların sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler.
199 Ey peygamber! Sen affetme yolunu tut, iyilik ve güzel davranışla emret, cahillerden yüz çevir.
200 Ve eğer şeytandan güç alan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah'a sığın. Çünkü O herşeyi işiten ve herşeyi tam bilendir.
Devam edecek/... kaynak Abdullah PARLAYAN "ÖZLÜ TEFSİR" kitabı--
"Mezardakilerin Pişman Olduğu Şeyler için, Dünyadakiler Birbirini Yiyor."
İmam-ı Gazali ( Rh.Aleyh)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." group.
To post to this group, send email to KayzerNet@googlegroups.com
To unsubscribe from this group, send email to KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
For more options, visit this group at http://groups.google.com/group/KayzerNet
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home