sg

Perşembe, Ekim 05, 2006

[Kayzer.Net] aşk mektuplarııııııııı!!!!!!!!!!!!!!!









 
 

 
 
 
 
 
 
 
AŞK MEKTUPLARI
 
 Rasim, bir akşam okuldan döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu.
 İçinde, çiçekli bir kağıt üstüne, şu satırlar yazılıydı:
 "Rasim Bey, Ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kızım. Çok güzel olduğumu
 korkmadan söyleyebilirim. Dünyada en büyük emelim sizin tarafınızdan
 sevilmek ve sizin eşiniz olmaktır. Fakat yaşlarımız çok küçük olduğu için zannederim ki
 birkaç sene beklemek gerekecek. Şimdilik kendimi size tanıtmayacağım.
 Mektuplarınızı ..... adresine taahhütlü olarak gönderiniz. Benim çok mutaassıp bir beybabam
 vardır ki, çok az sokağa çıkmama müsaade eder. Bununla birlikte belki bir gün ayaküstü
 görüşebiliriz. Kendimi şimdiden sevgiliniz ve nişanlınız saydığım için
 sizinle görüşmeyi fena ve ayıp bir şey saymıyorum. Evde yalnızlıktan çok canım sıkılıyor.
 Mektuplarınız benim için bir teselli olacaktır."
 On altı yaşına gelmiş her okul çocuğu gibi, Rasim için de hayatta sevilip
 sevmekten daha önemli bir şey yoktu. Bu mektubu okur okumaz yüreğine bir ateş düştü.
 Tanımadığı bu kızı deli gibi sevmeye başladı.
 O gece sinemaya gidecekti, vazgeçti, erkenden odasına çekilerek kendisini
 seven bu genç kıza uzun bir mektup yazdı. Mektubu posta kutusuna attığı zaman
 birdenbire on yaş büyümüş gibi gurur duyuyordu. İsminin Bedia olduğunu söyleyen bu genç
 kız, Rasim' in mektuplarına düzenli olarak cevap veriyor, eğer bir iki gün
 geciktirecek olursa kıyametleri koparıyordu.
 "Sizi ne kadar sevdiğini ve sizin mektuplarınızdan başka tesellisi olmadığını söyleyen
 bir zavallı kızın gözlerini yollarda bırakmak doğru olur mu? Hem mektuplarınızı çok
 kısa yazıyorsunuz. Bir rica daha: mektuplarınızı biraz okunaklı yazıyla
 yazamaz mısınız?"
 Genç okullu, akşamları erkenden odasına kapanıyor, sevgilisine kendini
 beğendirmek için saatlerce müsveddeler yaparak, kitaplar gibi uzun mektuplar yazıyordu.
 Bedia aynı zamanda meraklı bir kızdı. Bazen şöyle sorular sorduğu da oluyordu:
 "Evlendiğimiz zaman balayımızı geçirmek için acaba İtalya' ya mı gidelim,
 İsveç' e mi? Bu iki memleket acaba nasıldır? Halkı nasıl yaşar ne iş görür? Oralara
 gitmek için hangi denizlerden hangi memleketlerden geçilir?" Yahut da "Sen Abdülhak
 Hamit Bey in Eşber ini okudun mu? Nerelerini en çok beğendiysen yaz da ben de
 okuyayım..." 
Genç okullu, nişanlısına karşı küçük düşmemek için, coğrafya  ve edebiyat kitapları karıştırıyor, 
onun istediği bilgiyi toplamak için günlerce çırpınıyordu.
 Bedia bir mektubunda ona söyle darıldı: "Sizinle muhakkak görüşmeye karar
 vermiştim. Dün okul dönüşünde yolunuzu bekledim. Fakat bir genç kızın
 sevgilisi olduğunuzu hatırlamamış, çok fena giyinmiştiniz. Üstünüz başınız,
 ayakkabınız çamur içindeydi. Çocuk gibi arkadaşlarınızla mi boğuştunuz acaba? Bunu görünce
 sizi mahcup etmekten korkarak yanınıza gelemedim."
 Rasim fena halde utandı ve üzüldü. O günden sonra olağanüstü dikkat ve
 özenle giyinmeye başladı. Bedia bir kere de onun okuldan çıkar çıkmaz eve
 gitmemesinden, geceye kadar sokakta dolaşmasından şikayet etmişti. Acaba kendisi evde onun
 için ağlarken, o, başka kızların peşinde mi geziyordu?
 Rasim dünyada Bedia' sından başka hiçbir kızı sevemeyeceğini yeminlerle 
 yazdı ve sokakta dolaşmaya, tesadüf ettiği kızlara göz ucuyla bile bakmaya cesaret
 edemez oldu. 
  Bir akşam, Rasim'in annesi Nedime Hanim kocası Ahmet Beyi matemli bir
 çehre ile karşıladı, ağlamaklı bir tavırla: "Ah Bey, başımıza gelenleri sorma.
 Oğlumuza Bedia isminde bir kız musallat olmuş. Bugün Rasim in odasını
 düzeltirken mektuplarını buldum.
 Evladımız elden gidiyor. Bir çare bul." Ahmet Bey de hiçbir meraklanma
 işareti görünmüyor, tersine kıs kıs gülüyordu. Sesini alçaltarak: "Korkma Hanım,"
 dedi, "oğlana aşk mektuplarını yazan kız benim! Oğlandaki haylazlık arttıkça
 artıyordu. Ne okuldaki öğretmenler, ne ben, bütün gayretimize rağmen, ona doğru dürüst
 yazmayı bile öğretemiyorduk. Nihayet düşüne düşüne bu çareyi buldum. Rasim in kıza
 yazdığı mektuplar sayesinde yeni yazıyı mutlaka öğreneceğinden ve bu sene sınıfı
 geçeceğinden eminim. Doğrusunu istersen, ben de eski yazıyı bir zamanlar
 sana mektup yaza yaza öğrenmiştim."
REŞAT NURİ GÜNTEKİN

 
tülinden
FREE Emoticons for your email - By IncrediMail! Click Here!



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık