sg

Cumartesi, Ekim 28, 2006

[Kayzer.Net] Çeyiz( esprili bir yaklaşım olmuş ama ,gerçek payı da oldukça fazla hani...)



Çeyiz

"Bizim kız gelmiş yirmisine… Evlenme çağına gelmiş de geçiyormuş bile…"

Bu görüş anasına ait. Kızı vermek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Gittiği her ev gezmesinde olmayan damadın özelliklerinden bahsediyor. Eli yüzü düzgün, kızına iyi bakacak, (kıyafet mânâsında) oturaklı, çok konuşmayan, enseye vur, ağzından al lokmayı cinsinden, evi, arabası (yatı, katı olursa geri çevrilmez, ahlâk kurallarına aykırı.) Tabiî en önemlisi de bizim hanıma göre en iyi kaynana, topraktaki kaynanaymış. Benim anamdan ne gördüyse vicdansız.

Ah ah yedir içir büyüt bu yaşa getir, sonra da…. Ver ellere… Bana kalsa, gözümün önünden ayırmam, kıza kalsa o da yanımdan ayrılmak istemez; ama anası "Ne yapıcan turşusunu mu kuracaksın" diyor. Tövbe, ettiği lâfa bak şimdi. Nereden bulurlar böyle cins lâfları bilmem ki! Neyse, geçenlerde bizim kıza beklenen talip çıktı. Anası on günden evvel hazırlık yaptı. Bizim maaşın çoğu da temizlik ürünlerine gitti. Talipli de tam yukarıda saydığım hanımın istediği türden. Yalnız taliplinin bir şeyi eksik, bir şeyi fazlaydı. Eksik olan parası, fazla olan anası. Bu da bizim hanım için önemli faktör.

Yahu hem kızı evlendirmek için konu komşuya haber salıyor, kızı boşu boşuna durak köşelerinde bekletiyor. Hem de taliplisi çıkınca, "Benim kızımın yaşı ufak" deyip işin içinden çıkıyor, güzelce talipliyi geri postalıyor.

Neymiş efendim, daha çeyiz tamamlanmamış. Çeyizi tam olmadan kızı everemezmiş. İyi de aldığım maaş belli, çeyiz faturaları besbelli. Benim maaşım çeyizlerin havasından beş on metre öteden sıkıla sıkıla geçiyor. "Kızımı çulsuzlara vermem" de, olsun gitsin. Lâfı dolandırmaya ne gerek var?

Vire benden çeyiz parası alıyor. Vere vere cüzdanım sarardı soldu. Allah muhafaza, bir gün cüzdanımın içi boş olduğundan kendini cebimden bir boşluğa bırakacak… Taa buluşmamız ahirete kalacak.

Bir de lâzım olanları alsa, neyse… Ama nerde ıvır zıvır, biblo vazifesi gören eşya varsa gidiyor onları alıyor. Sonra, sorarım size: Bir insan 100 tane patiği ne yapar yâ da hepsini ne zaman giyecek? 100 tülbent daha sayayım mı? 50 seccade daha neler neler. Sonra neymiş efendim, kahvaltı takımsız olmazmış. Hayda alt tarafı peynir, zeytin. Koy normal küçük tabaklara, eskiden takım mı varmış? Takım olmazsa, midede gaz mı yapar? Olur mu, alınması şart. Alınacak denildi mi, alınacaktır bitmiştir yani.

Bir de tost makinesi alınması gerekiyormuş. Eskiden tost mu vardı? Ocağın üstüne konulan tost tavası vardı. Ne güzel olurdu ekmekler, anam yapardı. Şimdi çıkardılar makine de makine. Müsriflikten başka bir şey değil. Bir de ne alınacakmış? Bizim hanım kafamın etini yiyip duruyordu. Hımmm, ismini hatırlayamadım. Frotoz muydu, fritöz müydü neydi; işte ondan alınacakmış. Öyle bakmayın beyler! İsmini duyunca, ben de çok şaşırdım. Marifetini duyunca, şaşkınlığım sinire döndü. 10 kilo yağ koyuyormuşsun, ömrünün sonuna kadar kızartma yapıyormuşsun. 10 kilo yağ alan varsa, bir zahmet babasının hayrına bana da alıversin. Bir 1 kilo yağdan üstüne çıkamıyoruz da!

Kardeşim al bir tane alüminyum tencere. Hem kızartma yap, yemek yap, hatta mısır bile patlat. Vallahi çok güzel patlıyor. Annem hep patlatırdı. Hem de çok yağ yemiyor. Hem çok marifetli, pratik. İşte, hanım değil mi? Biri ne alsa, öteki de onu istiyor. Özeniyorlar, ne yapsınlar. Ama, "Paran var mı, yok mu?" diyen yok! "Alalım mı? Almayalım mı?" diyen yok! Diyenler vardır da, o da bize denk gelmemiş. Ne yapalım, kısmet…

Eh bizde elimiz mahkûm, hanımın çenesini dinlemektense al gitsin. Alalım da nereye kadar canım? Al, al, al!.. Sadece kıza alsa iyi. Kızına aldıklarından kendisine de alıyor. Çifter çifter. İşte bir ana var, bir de anacık var. Mübarek, ahiretteki evimizde götürecek. Diyorum: "Hanım alma onları mezara götüremezsin. Kabre sığmaz. Hem Cenâb-ı Hak bizlere daha güzellerini verecektir. Uğraşma diyorum. Aldıkları da lâzım olsa bari. Hepsi de bir köşede duruyor. Zavallılar üst üste yer kaplamaktan başka bir işe yaramıyor. Bir şey değil, kızını da kendine benzetti; ona yanıyorum.

Bana sorun bir: "Bu ayı çıkartabilecek misin?" Sorun sorun, çekinmeyin. Yok, mümkinatı yok. Çatla patla çıkmaz. Ne yapayım, bilemiyorum. En iyisi duâ etmek.

"Ya Rabbi şu bizim kıza hayırlı fabrikatör bir kısmet çıksın da, benim zavallı cüzdanım rahat etsin. (amin)

Eee ne yapalım hanımın yanında dura dura, ya huyundan ya suyundan; yani azıcık ucundan…

------------------------------------------------alıntıdır------------------------------------------


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık