[Kayzer.Net] === İNTERNET SÖZLÜĞÜ 4 M - R ====
Mux :
Çoklayıcı (multiplexing) cihazı. Tek bir hat üzerinden birden fazla işaretin
iletilmesini sağlar.
Name
server : İsim sunucusu. Ağ adreslerine ağ isimleri atayan, ağa bağlı
sunucu.
NetBIOS (Network Basic Input/Output System) : Farklı bilgisayarlardaki
uygulamaların bir yerel alan ağı ile iletişim kurabilmelerini sağlayan
program.
NetWare : Novell tarafından geliştirilmiş, yaygın olarak kullanılan
dağıtık ağ işletim sistemi.
Network : Ağ. Bilgi teknolojisinde, iletişim yolları ile birbirine bağlanmış
bir dizi noktadan oluşur. Ağlar, diğer ağlarla iletişim kurabildikleri gibi
alt ağları da içerirler. Ağı oluşturan noktalar, bilgisayarlar, yazıcılar,
router'lar, anahtarlar ve diğer cihazlardan oluşur.
Network address : Ağ adresi. Fiziksel bir ağ cihazından çok sanal bir
cihazı gösteren ağ katmanı adresi. Protokol adresi de denir.
Network administrator : Ağ yöneticisi. Bir ağın çalışmasından,
bakımından ve yönetiminden sorumlu kişi.
Network analyzer : Ağ analizörü. Çeşitli ağ arızalarının saptanıp
giderilmesinde kullanılan yazılım veya donanım cihazı.
Network computer : Ağ bilgisayarı. Oracle ve Sun şirketlerinin ortaya
attığı, ağlarda kullanılabilecek ucuz kişisel bilgisayar kavramı. Temel
parçaları içerir, CD sürücüsü, disket sürücüsü ve genişleme yuvaları
yoktur, merkezi olarak yönetilip bakımı yapılabilir. Intel'in dışındaki işlemcilerle
de gerçekleştirilebilir, Windows'un dışında Java temelli bir işletim
sistemi ile de çalışabilir. Bazen ince istemci (thin client) da denir.
Network Interface Card (NIC) : Ağ arabirim kartı. Ağa bağlanması için
bilgisayara takılan bir kart.
Network layer : Ağ katmanı. OSI referans modelinin 3. katmanı. Bu
katman, iki uç sistem arasında bağlantı ve yol seçimini sağlar.
Network management : Ağ yönetimi. Bir ağın, bakımı, yönetimi, arızalarının
tespiti ve giderilmesi için yardımcı olan sistem veya işlemler.
Network number : Ağ sayısı. Bilgisayarın ait olduğu ağı tanımlayan
IP adresinin bir parçası.
Network Operating System (NOS) : Ağ işletim sistemi. Ağa bağlı iş
istasyonlarını, PC'leri ve diğer cihazları desteklemek üzere tasarlanmış
işletim sistemi. Bir ağ işletim sistemi, yazıcı paylaşımını, ortak
dosya sisteminin ve veritabanının paylaşımını, uygulama paylaşımını,
bir ağ isim dizinini yönetme özelliğini ve güvenliğini sağlar.
Network operator : Ağ operatörü. Bir ağı sürekli olarak gözleyip
kontrol eden kişi.
Neural network : Sinirsel ağ. Bilgi teknolojisinde, insan beyni gibi çalışan
programlar ve veri yapıları sistemidir. Çok sayıda işlemcinin birbirine
paralel çalışmasını gerektirir. Bunların herbirinin bir bilgi alanı vardır
ve yerel bellekteki verilere erişirler.
Newsgroup : Haber grubu. Bir haber grubu, merkezi bir Internet sitesine
yazılan ve haber tartışma gruplarının oluşturduğu dünya çapında bir ağ
olan Usenet üzerinden dağıtılan belirli konular üzerinde tartışır.
Network File System (NFS) : Ağ dosya sistemi. Bir kullanıcının
uzaktaki bir bilgisayarda, kendi bilgisayarındaymışcasına dosyaları
kullanması, kaydetmesi ve yenilemesini sağalayan bir istemci/sunucu
(client/server) programıdır. Kullanıcının bilgisayarının bir NFS
istemcisi, diğer taraftaki bilgisayarında bir NFS sunucusu olması gerekir.
Sun Microsystems tarafından geliştirilen NFS, bir dosya sunucu standardı
olarak tasarlandı.
Network Management System (NMS) : Ağ yönetim sistemi. Ağın en azından
bir bölümünün yönetiminden sorunludur.
Node : Ağdaki bir bağlantı noktasıdır. Veri iletiminin yeniden dağıtıldığı
bir nokta veya son nokta olabilir.
Noise : Gürültü. İşaretin ve verinin kalitesini düşüren,
istenmeyen elektriksel veya elektromanyetik enerji. Sayısal veya analog
sistemlerde oluşur, her tip dosya ve iletişimi etkiler.
Object :
Nesne. Nesne yönelimli programlamada, bir programı oluşturmak için ilk düşünülecek
şeylerdir. Proseslerden türetilen kod birimleridir.
Object code : Nesne kodu. Kaynak kod ve nesne kodu, bir programın
bilgisayarda çalıştırılmaya hazır olması için derlenmesinden önceki ve
sonraki durumlarıdır.Kaynak kod, bir metin editöründe yazılmış program
komutlarını içerir. Bu metin dosyası derlenerek nesne dosyası haline dönüşür.
Nesne kodu, insanların anlayamayacakları ancak bilgisayarın anlayabileceği
biçimdeki komut dizilerini içerir.
Object Oriented Programming (OOP) : Nesne yönelimli programlama.
Bilgisayar programlamasında yeni bir anlayış. Daha önce programlara, veriler
üzerinde çalışan prosedürler olarak bakılıyordu. OOP bu görüşü,
programın önce veriyi düşünerek başlaması gerektiği şeklinde değiştirdi.
Sonunda ana amaç, prosedürün kendisi değil sonuç idi.Veri modelleme kavramını
ve tekniklerini kullanan programcılar, veri nesnelerini ve birbirleri ile ilişkilerini
belirleyebiliyorlar. Bir veri nesnesinin, mümkün veri değişkenler ve yöntemleri
ile genelleştirilmesi, bir veri nesneleri sınıfını oluşturur. Bir sınıfın
gerçek örneği, bir nesnedir.
OCR (Optical Character Recognition) : Optik karakter tanıma. Basılı
veya yazılı metinlerin bilgisayar tarafından tanınması. Metnin taranmasını,
taranan görünütünün analizini ve karakter görüntülerinin, çoğunlukla
veri işlemede kullanılan ASCII gibi karakter kodlarına dönüştürülmesini
kapsar.
ODBC (Open Database Connectivity) : Bir veritabanına erişmek için, açık
uygulama programlama arayüzü (API). ODBC komutlarını kullanarak, pek çok
farklı veritabanındaki dosyalara erişebilirsiniz.
OEM (Original Equipment Manufacturer) : Orijinal ekipman üreticisi. Bir
ürünü oluşturan parçaları başka şirketlerden alarak oluşturduğu ürünü
kendi markası altında satan şirket.
OLE (Object Linking and Embedding) : Birleşik doküman teknolojisi için
Microsoft'un framework'ü. Birleşik bir doküman, her tür sanal nesneyle bilgi
nesnelerini içeren bir masaüstüne benzer. Bunların arasında metin, takvim,
animasyon, ses, video ve üç boyut gibi nesneler vardır. Her bir masaüstü
nesnesi de bağımsız bir programdır. OLE, birleşik dokümanı oluşturmak ve
göstermek için gerekli API'lardan oluşur.
OLE DB : Farklı veri kaynaklarına erişmek için, Microsoft'un
stratejik alt seviye uygulama program arayüzü (API). OLE DB, veriyi okumak ve
yazmak için bir yöntemler setidir.
OLTP (Online transaction processing) : Veri girişi veya bankacılık ve
havayolları gibi sektörlerde işlem (transaction) yapmak için kullanılan
uygulamaları yöneten bir program türü.
Open circuit : Açık devre. İletim yolunda, ağ iletişimini engelleyen
açık yol.
OpenGL (Open Graphics Library) : Açık grafik kütüphanesi. Bilgisayar
endüstrisinin, iki ve üç boyutlu görüntüleri belirlemek için kullandığı
uygulama program arabirimi (API).
Optical fiber : Cam, plastik veya fiber bir kablo üzerinde ışık
darbeleri ile bilgi iletiminin yapıldığı ortam ve teknoloji.
OS (Operating System) : İşletim sistemi. Bilgisayarın açılması ile
bilgisayar belleğine yüklenen ve bilgisayardaki tüm programları yöneten
program. Diğer programlara uygulama adı verilir.
OSI (Open Systems Interconnection) : Bir iletişim ağındaki herhangi iki
nokta arasında mesajların nasıl iletileceğini belirleyen standart veya
referans model.
Outsourcing : Dış kaynak kullanımı. Bir şirketin, bir başka şirkete
onun yerinde servis verme düzeni. Bazı durumlarda tüm bilgi sisteminin yönetimi
başka şirketlere devredilir.
Overclocking : Bilgisayarın işlemcisinin, üreticinin belirlediği hızdan
daha yüksek bir hızda çalıştırılması.
Packet :
Paket. Internet veya herhangi bir paket anahtarlamalı ağ üzerinde, bir kaynak
ve bir hedef arasında gidip gelen veri birimi. Bir veri dosyası ağ üzerinde
kolay gönderilebilecek boyutta parçalara bölünür. Bu paketlerden her biri
ayrı ayrı numaralanırlar ve her biri hedef Internet adresini içerir. Hepsi ağ
üzerinde farklı yollardan gider, hedefe vardıklarında tekrar birleştirilip
ana veri dosyası oluşturulur.
Packet switching : Paket anahtarlama. Paket diye adlandırılan küçük
veri paketlerinin,her bir pakette hedef adresin bulunmasına dayanan ağ yapısı
üzerinden yönlendirildiği bir ağ tipi.
Pager : Kısa mesajları alan ve genellikle sürekli yer değiştiren,
hemen telefonla cevap vermesi gerekmeyen kişiler tarafından kullanılan çağrı
cihazı.
Parallel processing : Paralel işlem. Bir bilgisayar programının daha kısa
bir sürede çalıştırabilmek için, program komutlarının birden fazla işlemci
arasında bölüştürülmesi işlemi.
Parity : Eşitlik. Verinin, bir diskte bir yerden başka bir yere taşınması
veya bilgisayarlar arasında iletilmesi sırasında kayba uğrayıp uğramadığını
kontrol etme tekniği.
Partititon : Bölümleme. Kişisel bilgisayarlarda sabit diski mantıksal
bölümlere ayırma işlemi. Böylece aynı sabit diske farklı işletim
sistemleri yükleyebilir veya dosya yönetimi, çoklu kullanım veya diğer amaçlarla
kullanılmak üzere birden fazla disk yaratmış olursunuz.
Password : Şifre. Bir bilgisayar sistemine erişmeye çalışan kişinin
gerçekten o kişi olup olmadığını belirlemeye yarayan ve bir dizi
karakterden oluşan şifre.
Path : Yol. 1) Bilgisayar işletim sistemlerinde, bir dosyaya erişmek
için dosya sistemi tarafından çizilmiş olan yoldur. Her işletim sisteminin
kendine özel bir yol ismi formatı vardır. 2) Ağ üzerindeki iki nokta
arasında yönlendirme yapılan yol.
Payload : Yük. Bir hücrenin, çatının veya paketin, üst katman
bilgisini içeren kısmı.
PBX (Private Branch Exchange) : Abone sistemine dayanan sayısal veya analog
telefon santralı, özel veya herkese açık telefon ağlarını birbirine bağlamak
için kullanılır.
PCI (Peripheral Component Interconnect) : Bilgisayarın işlemcisi ile,
genişleme yuvalarına takılmış olan kartlar arasındaki bir bağlantı
sistemi.
Peak rate : En yüksek hız. Sanal bir devrede gerçekleşen, kbps
cinsinden maksimum hız.
Peer-to-peer computing : Bir uygulamanın hem istemci hem de sunucu kısmını
çalıştıran ağ cihazlarının oluşturduğu yapı. Aynı zamanda, farklı
iki ağ cihazında, aynı OSI referans modeli katmanı arasındaki iletişimi
tanımlar.
Performance management : Performans yönetimi. OSI ağlarının yönetimi
için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri.
Performans yönetimi altsistemleri, ağ hızı ve hata oranını içeren ağ
performansının analizini ve kontrolünü yapar.
Peripheral : Çevre birimi. Bilgisayarın ana parçalarından olmayan,
ancak bilgisayara takılarak kullanılan cihazlar. Bunlardan bazıları
bilgisayarın içine takılır: Sabit disk, CD-ROM sürücü ve ağ adaptörü
gibi. Bazıları ise bilgisayara dışardan bağlanırlar: Yazıcı ve tarayıcı
gibi.
Petabyte : Bellek veya depolama cihazları için kullanılan ölçü
birimi. Terabyte'ın bin katı.
Physical layer : Fiziksel katman. OSI referans modelinin birinci katmanı.
Uç sistemler arasında fiziksel bağlantının kurulması için, elektriksel,
mekanik ve fonksiyonel özellikleri belirler.
Pipeline : İşlemcinin bir komutu uygulamak için attığı aritmetik adımlar.
Pipeline kullanılmadan, işlemci önce bellekteki komutu alır, onu uygular ve
bellekte ondan sonra gelen komuta geçer. Pipeline ile, işlemci aritmetik işlemleri
yaparken bir sonraki komut alınır ve işlemciye yakın bir tampon bellekte
tutulur. Böylece belirli bir sürede işlenen komut sayısı artar.
Piracy : Korsan. Bir yazılımı illegal bir şekilde kopyalayan, dağıtan
veya kullanan kişi.
Pixel : Piksel. Bir bilgisayar ekranında veya görüntüsünde
programlanabilen temel renk birimi. Fiziksel değil mantıksal bir birimdir. Bir
piksel'in boyutu, ekranın ayarladığınız çözünürlüğüne bağlıdır.
Plug-and-play (PnP) : Tak çalıştır. Bilgisayara bir cihaz taktığınızda,
bilgisayarın o cihazı otomatik olarak tanımasını sağlayan standart.
Plug-in : Kolaylıkla kurulabilen ve Web browser'ın bir parçası olarak
kullanılan uygulamalar.
Policy : Politika. Politika temelli ağ, ağ kaynaklarının istemciler
arasında nasıl dağıtılacağını belirleyen bir yapıdır. İstemciler; tek
başına kullanıcılar, bölümler, bilgisayarlar veya uygulamalar
olabilir.Kaynaklar, günün içinde bulunulan zamanına göre, istemciye tanınan
önceliğe göre, kaynakların durumuna ve diğer faktörlere göre dağıtılabilir.
Policy routing : Yönlendirme politikası. Paketlerin, kullanıcılara göre
belirlenmiş politikalara dayanan özel arayüzlere yönlendirmek için düzenlenen
yönlendirme tablosu.
POP : 1) Point of Presence. Internet'e erişim noktasının
bulunduğu yer. POP, tek bir Internet adresi gerektirir. 2) Post Office
Protocol. İstemci e-posta uygulamalarının, bir posta sunucudan postayı almak
için kullandıkları protokol.
Port : Bağlantı noktası. 1) Diğer cihazlara fiziksel bağlantı
yapmak için kullanılan arabirim. 2) Programlamada, mantıksal bağlantı
noktasıdır. 3) Programlamada, bir uygulamanın bir işletim sistemi üzerinde
çalışmak üzere o platforma taşınması. 4) IP terminolojide, alt
katmandan bilgiyi alan üst katmanın yaptığı iş.
Port numbers : Bağlantı noktası sayıları. Internet veya diğer ağ
mesajlarının, bir sunucuya vardıklarında yönlendirilmeleri için uygulanan
özel bir işlem şekli.
Portal : Liman. Kullanıcıların Internet'e erişmek için kullandıkları
ana siteyi belirten terim.
PPP (point-to-point protokol) : Seri bir arabirim kullanan iki bilgisayar
arasındaki iletişim protokolu. Örneğin kişisel bir bilgisayarın bir
telefon hattı ile sunucuya bağlanması sırasında kullanılır.
Presentation layer : Sunu katmanı. OSI referans modelinin 6. katmanı.
Bu katman, başka bir sistemin uygulama katmanı tarafından okunabilen, bir
sistemin uygulama katmanı tarafından gönderilen bilgiyi sağlar.
Presentation software : Sunu yazılımı. Bir hikayeyi anlatmak için
kullanılan resim ve kelime dizilerini oluşturan veya seyircilere karşı yapılan
sunu ve konuşmalara yardımcı olan uygulama programı.
PRI (Primary Rate Interface) : ISDN'de iki seviyeli servis vardır: Ev ve
küçük kurumlarda kullanılan BRI (Basic Rate Interface) ve büyük kurumlar
tarafından kullanılan PRI. Her ikisi de çeşitli B kanalına, bir adet de D
kanalına sahiptir. B kanalları, veriyi, sesi ve diğer servisleri taşırken,
D kanalı, kontrol ve işaret bilgisini taşır.
Print server : Yazıcı sunucusu. Diğer ağ cihazlarından gelen baskı
taleplerini, yöneten ve uygulayan ağa bağlı bilgisayar sistemi.
Protocol : Protokol. Bir ağ üzerindeki cihazların aralarında nasıl
iletişim kuracağını belirleyen kurallar dizisi.
Protocol converter : Protokol dönüştürücü. Bir cihazın veri iletişim
kodunu diğer cihazınkine dönüştürerek, farklı veri formatlarına sahip
cihazların iletişimini sağlar.
Protocol stack : Protokol yığını. OSI referans modelinin yedi katmanının
bazılarında veya hepsinde iletişimi sağlayan ve bir arada çalışan iletişim
protokollarına ilişkin set.
Protocol translator : Protokol çevirici. Bir protokolu diğerine çeviren ağ
cihazı veya yazılım.
Proxy server : Proxy sunucu. Internet kullanan bir kurumda, iş istasyonu
kullanıcıları ile Internet arasında aracılık yapan sunucu. Böylece güvenlik
sağlanır ve yönetim kontrolü elde tutulur.
PSTN (Public Switched Telephone Network) : Dünyadaki çeşitli telefon ağlarını
ve servislerini gösterir.
Public domain software : Herkesin kullanımına açık yazılım. Yazarı
herkesin kullanmasını istediğinden, telif hakkı sorunu olmayan program.
Push : İtme. İstemci tarafından değil, bilgiyi sağlayan sunucu tarafından
Web üzerinden bilgi gönderimi.
QoS
(Quality of Service) : Servis Kalitesi. İletişim kalitesi ve servisin sürekliliğini
göstermek amacıyla, iletişim sistemi için kullanılan performans ölçüsü.
Quadbit : Bazı iletişim işaretlerinde kullanılan, dört bit
kombinasyonunun mümkün olan 16'sından biri. Bir işaret, her seferinde bir
bit gönderilecek şekilde değil de, quadbit birimleri şeklinde kodlanmış
olabilir.
Queue : Kuyruk. 1) Genel olarak, işlenmeyi bekleyen elemanların
sıralı listesi. 2) Ağda yönlendirme işleminde, bir router arabirimi
üzerinden yönlendirilmeyi bekleyen paket yığını.
RAM
(random-access memory) :
Rastgele erişimli bellek. İşlemci tarafından okunup yazılabilen, üzerinde
bilgilerin geçici olarak tutulduğu bellek.
Rapid application development (RAD) : Hızlı uygulama geliştirme. Daha
hızlı ve daha kaliteli uygulama geliştirilmesini sağlayan ürünleri anlatan
kavram.
Raster : Bir ekranın, görüntüyü oluşturma özelliğine sahip olan bölgesi.
Raster graphics : Belirli bir alanda oluşturulmuş sayısal görüntü.
Raster, ekranın görüntü alanının x ve y koordinatlarının oluşturduğu
ızgara tipi yapıdır. Bir raster görüntü dosyası, tek renkli veya renkli
noktaları göstermek için bu koordinatları kullanır.
Raster image processor (RIP) : Vektör ifadeleri şeklinde tanımlanmış
görüntüyü oluşturan donanım veya donanım/yazılım kombinasyonu. Örneğin
lazer yazıcılar, vektör formunda gelen görüntüyü basılı hale getirmek için
RIP'leri kullanırlar.
RDBMS (Relational DataBase Management System) : İlişkisel Veritabanı Yönetim
Sistemi. İlişkisel bir veritabanının oluşturulmasına, güncellenmesine ve
yönetilmesine izin veren bir program. RDBMS, kullanıcının girdiği veya bir
uygulamadan gelen SQL (Structured Query Language) komutlarını alır, veritabanını
oluşturur, günceller veya ona erişim sağlar.
Real time : Gerçek zaman. Kullanıcının yeterince hızlı bulduğu
bilgisayarın cevap verme seviyesi. Gerçek zamanda çalışan işlemler ve
bilgisayarlar için kullanılır. Gerçek zaman, makineye bağımlı bir zamanı
değil insan için geçerli olan zamanı gösterir.
Real-time clock (RTC) : Gerçek zamanlı saat. Bilgisayarın anakartındaki
bir mikroyonganın parçası olarak kullanılan, pille beslenen saat. Bu işlemciyi,
mikroişlemci ve diğer işlemcilerden ayırd etmek için CMOS da denir.Bu yonga
üzerindeki küçük bir bellek, sistemle ilgili bazı değerleri saklar.
Real time operating system (RTOS) : Gerçek zamanlı işletim sistemi.
Belirli bir zaman sınırı içinde belirli özellikleri garanti eden işletim
sistemi.
Record : Kayıt. Veri işlemede, bir program tarafından işlenmek üzere
bir araya getirilmiş veri parçaları topluluğu. Bir dosyada bir çok kayıt
yer alır.
Redundancy : Yedek. Bir ağda, cihazların, servislerin veya bağlantıların
çift olma durumu. Bunlardan biri devre dışı kaldığında yedeği aynı işi
yapmaya devam eder.
Redundant system : Yedekli sistem. İki sabit disk, iki işlemci veya iki
güç kaynağı gibi önemli sistemlerin çoğundan iki veya daha fazlasını içeren,
bilgisayar, router, anahtar veya diğer sistemler.
Relational database : İlişkisel veritabanı. Veritabanı tablolarının
yeniden düzenlenmesini gerektirmeksizin, erişilebilen ve çeşitli şekillerde
kullanılabilen verilerin oluşturduğu, belirli bir şekilde tanımlanmış
tablo dizisi olarak düzenlenen veri topluluğu. İlişkisel veritabanı, önceden
belirlenmiş kategorilere uyan verilerden oluşturulur.
Reliable : Güvenilir. Bir bağlantıdan sürekli alınması beklenen hız.
Bu hız yüksekse hattın güvenilir olduğundan bahsedilebilir. Bir yönlendirme
ölçüsü olarak kullanılır.
((¯`•.¤¥§¦§¥¤.•´¯ ·š£âšhºº7 ¯`•.¤¥§¦§¥¤.•´¯))
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home