sg

Cuma, Ekim 13, 2006

[Kayzer.Net] Kişisel Gelişim Tuzakları



---------- Forwarded message ----------
 Bahadır KAÇMAZ

Kişisel Gelişim Tuzakları

NLP bir tuzak mı? Hayatı değiştiren bir gerçek mi?

Mükemmel bir NLP yazısı.

Okumazsanız çok şey kaybedersiniz.


Kişisel Gelişim Tuzakları

NLP (Neurro-Linguistic Programming), Beyin dili
programlaması anlamında kullanılan ve dünyada çok
yaygın olan bir kişisel gelişim alanıdır. Ülkemizde
son yıllarda kurs, seminer ve sertifika programlarıyla
yayılan kişisel gelişim faaliyetleri, esasen önemli
bir kalite arayışının eseridir. Ancak ne yazık ki Türk
insanı, bir çok konuda olduğu gibi, "NLP" ve "Kişisel
Gelişim" alanlarında da "bilgi mağduriyetine"
uğramıştır.

NLP (Neuro-Lenguistic Programming), "Sinir Dili
Programlaması" anlamındadır. Richard Bandler ile John
Grinder tarafından psikoterapi ile retorik alanlarının
ilkelerinden yararlanarak geliştirilen bu yöntem,
Batı'da genellikle psikoterapi, psikoloji, antropoloji
vb. alan uzmanlarının kontrolünde gelişmiştir.
NLP uzmanları Joseph O'Connor ile Ian McDermott'un
yazdığı "NLP'nin İlkeleri" adlı eserde NLP konusunda
şu bilgiler verilmektedir : "Nöro sözcüğü, zihinle ve
düşünsel yaşamımızı nasıl düzenlediğimizle ilgilidir.
Linguistik sözcüğü, dili nasıl kullandığımız ve dilin
bizi nasıl etkilediği hakkındadır. Programlama ise,
takrarlanan davranış dizilerini ve nasıl amaçlı
hareket ettiğimizi açıklar. Bu anlamda, NLP
bağlantılarla ilgilidir, yani bizi diğer kişilerle,
dünyayla ve manevi boyutla ilişkilendiren
düşüncelerimiz, konuşmalarımız ve edimlerimizle
ilgilidir." (O'Connor, 2001: XIII)

NLP ilkelerine göre, insan davranışları amaçlıdır.
İnsanların bedenleri, zihinleriyle birlikte hareket
etmektedir. İnancın davranışlara yansıyan yönünün
önemi üzerinde duran NLP uzmanları, çoğu doğrudan dinî
bilgi ve inançla yorumlanabilecek sorulara da cevaplar
aramaktadırlar. Başarılı ve olumlu telkinler içeren
NLP kitaplarında bile bilgi kaynaklarının, felsefî
veya şahsî yorumlarla sınırlı olduğu görülmektedir.
Endişe, şüphe, korku, başarı, sorun çözme, tutum ve
davranışlar gibi pek çok konu, çoğu eserde şahsî ve
subjektif yaklaşımlarla yorumlanmaktadır. NLP
kitaplarının belirlediği temel ilkeler ve başarıya
ulaşma konusundaki telkinler, çoğu zaman dinî naslarla
çelişebilmektedir: "Aklınız sınırsız bir güç
kaynağıdır", "Başaramayacağınız hiçbir şey yoktur",
"Siz herşeyi başarabilirsiniz", "İçinizde sınırsız bir
güç vardır" vb... ifadeler, bu türden sayılabilir.

Birçok NLP kitabında da dinî muhtevadan bahsedilmeden
"duanın gücü" veya "inancın sağlığa yararları" (Peale,
1998) gibi konularda tavsiyeler yer almaktadır.
Aslında NLP, Kişisel Gelişim alanının sadece bir
bölümünü oluşturmaktadır. Kişisel Gelişim, toplantı
sanatından, sağlıklı yaşamaya, beslenmeden, ders
çalışmaya, mutlu olmadan, zamanı kullanmaya kadar
birçok konuyu kapsamaktadır.

Türkçe'de bu alanda yazılmış olan Kişisel Gelişim,
Motivasyon, Ruhsal Gelişim, NLP gibi kitapların yerli
versiyonlarında, yazar önceden nasıl başarısız ve
yeteneksiz olduğunu ve bu kitaplar sayesinde mutluluğu
nasıl yakaladığını anlatırken, seminerlerine katılan
dinleyicilerin görüşlerinden de alıntılar yapar. Bu
tür eserlerde "Kentucky Fried Chicken efsanesi" ve
işçi Sanders'in hikayesi ile Abraham Lincoln'un hayat
hikayesi gibi hikayeler ibret nazarlarına sunulur.
Kişisel Gelişim kitaplarında hemen her uzman, kendine
göre sayısal ve simgesel kuramlar oluşturmuştur : 7A
kuralı, 5 D kuralı, 3 İlke kuramı, Sekiz yetenek
kuralı, Ustalığın 5 anahtarı..vb...
Bütün bu ironik üsluba bakarak bizim Kişisel Gelişim
alanındaki bazı ciddi gayretleri ve özellikle de NLP
konusundaki bilimsel temele dayalı çalışmaları
küçümsediğimiz zannedilmesin. Bizim eleştirilerimiz,
yaşanmayan bir sürecin neticelerini aynen alarak sözüm
ona bu metodu "millileştirme üslubu"na yöneliktir.

İşte tam bu konu yoğunluğu sırasında, Kişisel Gelişim
adı altında yayınlanan bazı çalışmaların farklı bir
alana doğru yönlendirildiği ortaya çıkmaktadır :
Uzakdoğu mistisizmi...




"Kişisel Gelişim" Üzerinden Uzakdoğu İnançları Telkin
Ediliyor !...

Bilgi kaynakları, tamamen kişisel, felsefî veya
subjektif yorumlardan oluşan bazı Kişisel Gelişim
kitapları, yeni bir tehlikeyi de beraberinde
getiriyor. Kişisel Gelişim pazarının bereketini gören
bazı Uzakdoğu kökenli inanç grupları, bu alanı kendi
hesaplarına en iyi bir biçimde kullanmaya başladılar.
İsimleri Hintçe, Çince veya diğer Uzakdoğu
kültürlerini çağrıştıran bazı yayınevleri, Taoculuk,
Budizm ve Hinduizm gibi inançları hızla bu alanda
kullanmaya başladılar. Günümüzde, başta Amerika olmak
üzere, pek çok Batı ülkesinde lüks otellerde
meditasyon seansları düzenlenmektedir. Egzersizin
sadece bedeni değil, ruhu da rahatlattığını savunan
bazı uzmanlar, Budizm öğretilerindeki "Sukhasana",
"Siddhasana" ve "Padmasaya" oturuşlarını telkin
etmektedirler. (Brunel, 2001: 93). Türkçe'ye
kontrolsüz bir biçimde tercüme edilen bu tür
eserlerde, atasözleri, deyimler ve sloganlar Budist
karakterlidir : "Tanrı'yı bir ısırgan otunda da
bulabilirsiniz." der bir Japon atasözü; peki bir
kedinin gözlerinde de rastlayabilir miyiz?" gibi...
(Brunel, 2001: 105)

Bazı Kişisel Gelişim kitaplarında dağınık halde olan
veya dikkat çekmeyecek derecede gizlenen Budizm
kaynaklı görüşler, yeni buluşlar ve okuyucunun ilk kez
duyduğu kavramlar olarak ileri sürülmektedir.
Sözgelimi, sağduyuyu, "buddhi" kavramının açılımı
olarak telkin eden bu görüşler, ıstırabı da "dukka"
kelimesinin anlam kapsamıyla tanıtmaktadırlar. Her iki
kavram da Budizm öğretisine aittir. "Şimdi'nin
Gücü"nden bahseden masum görünüşlü bir Kişisel Gelişim
kitabında bile, "mutluluğu, ıstıraba bağlayan" bir
Budist telkin dayatılmaktadır. (Tolle, 2001)

Bazı çevreler, Kişisel Gelişim ve NLP konularıyla
paralel bir biçimde ve doğal bir süreç gözeterek Dalai
Lama'yı "dünyanın en büyük ruhsal lideri" olarak
tanıtmakta ve Budist meditasyonu, "mutluluğun yegâne
yolu" olarak telkin etmektedirler. Toplumda
bilinçsizce yayılan sözüm ona bir takım "Kişisel
Gelişim Kitapları", ruh, kötülük, benlik, sevgi,
güzellik, sonsuzluk gibi temel kavramlara, Budist,
Maniheist, Brahmanist, Tao Öğretisi hatta Şamanist
bakış açılarıyla yaklaşmakta ve zaten dinî bir
yeterliliğe sahip olmayan insanımızın zihnini iyice
karıştırmaktadır.

Şimdi piyasaya yüzlercesi sürülen bu tür kitaplardan
bir kaçının isimlerine bakalım : "Ruhun Yasaları,
Tanrı ile Sohbet, Üç Dakikalık Meditasyon, Sessizliği
Dinlemek, Işık Elçileri, Kahuna Şifacılığı, Hipnoz ve
Meditasyon, Mutluluk Sanatı (Dalai Lama'nın
görüşleri), Sadhana Yaşamın Kavranışı....vd.

Bu tür eserler, Uzakdoğu mistisizmine ait sembolik
çağrışımlar içeren isimlerler taşıyan yayınevleri
tarafından yayımlanmaktadırlar : Akaşa, ...Ötesi,
Dharma vb. gibi. Yayınevlerinin isimlerindeki gizem,
kitap isimlerinde de görülmektedir : "Kelebeğin
Rüyası", "Ustalık", "Kedi Metodu", "Altın Çiçeğin
Sırrı", "Şambala", "Bilgeliğe Yolculuk", "Işık
Elçileri" vb. gibi.

Yüzyıllar boyunca tasavvuf terbiyesiyle "kendini
tanıma" deneyimi yaşamış bir toplumun, ruhunu besleyen
kaynaklarla teması kesilince, başka bilgi kaynaklarına
yönelmesi sosyo-psikolojik bir olgudur. Klâsik
eserlerindeki manevî besin kaynaklarıyla olan
irtibatını kesen Türk insanı, çaresizlik içerisinde
yeni tecrübeler yaşama arayışına girmiştir. Ne
yazıktır ki tamamı Batı dillerinden Türkçe'ye tercüme
edilen Uzakdoğu mistisizmine ait kitaplar, Batı
insanının doyumsuz arayışlarının bize ithal edilmesi
anlamına da gelmektedir.
Çoğu Uzakdoğu düşünce ve inançlarının yayılması
amacıyla kaleme alınan ve Budizm, Hinduizm, Taoizm,
Dalai Lama öğretileri içeren eserlerde İslama ve diğer
semavî dinlere aykırı düşünce ve inançlar yer
almaktadır. Allah, peygamber, melekler, âhiret, ölüm
vb. inanç unsurlarıyla ilgili şüphe ve tereddütlerle
insanımızın zihnini bulandıran bu eserler, ne yazık ki
denetimsiz bir biçimde çok yaygın olarak okunmakta ve
temel değerler hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan
insanlarımızı etkilemektedir. Maalesef toplumumuzda,
sayıları şimdilik pek az da olsa, bir kesim artık
büyük otellerin salonlarında meditasyon seanslarına
katılmada ve ruh göçü gibi inançlara kolayca
inanabilmektedir.

İnsanı, yaratıcıdan koparan, onun acziyetini ve
yaratıcıya mutlak surette muhtaç olduğu gerçeğini yok
sayan inanç yahut düşünceler, doğrudan insan fıtratına
ters anlayışlardır. İnsana hak etmediği ve
kaldıramayacağı bir yükü yükleyerek, onun herşeyi
yapabileceği varsayımıyla yola çıkan dünya görüşleri,
insanı mutlu kılmak yerine, ona daha çok istek ve
talep yükü yükleyerek mutsuzluğuna yol açmaktadırlar.
Böylece bu tür yaklaşımlar, insana adeta bir ilahlık
rolü de isnat etmektedirler.
Modern dünyanın mutsuz insanı, kendisini mutlu kılacak
kaynaklara âdeta bir iç güdüyle yönelirken, farkında
olmadan önüne çıkan her çareye başvurmaktadır. Eğitim
sisteminden kaynaklanan arızalardan ve bilgi
kaynaklarından yoksun olmanın verdiği boşluklardan
istifade eden bir takım çevreler, arayış içerisindeki
insanımızı yoğun bir yayın ve bilgi bombardımanına
maruz bırakmışlardır. Dinî inanç ve kabulleri dışlayan
ve insana aradığı her şeyin kendisinde bulunduğu
vehmiyle, hiç de kültürel kabullerimize uymayan
anlayış ve ritüelleri dayatanlar, "yalnız insan"ın
zihnini bulandırmayı, her geçen gün daha büyük bir
iştahla sürdürmektedirler.
Bu hususta bize düşen en önemli vazife, öncelikle
insanımızı millî ve manevî değerlerinden kaynaklanan
ve bilgi kaynağı itibariyle tamamen kendi kültürümüze
ait olan bilgilerle donatmaktır. Bu anlamda, Kuran-ı
Kerim, Hadis-i Şerifler ve tefsir, kelam, fıkıh vb.
temel kaynakların ışığında insanımıza muhtaç olduğu
moral değerleri kazandırmak büyük önem arz etmektedir.
Ülkemizde gerçekleştirilecek kişisel gelişim
çalışmalarında, Batı kaynaklı ve Uzakdoğu kökenli
yayınların şablonlarına itibar etmeden, her kültürün
kendine özgü ifade biçimi ve insan-kâinat telakkisinin
varlığına inanarak "millî kültür değerlerimize bağlı
bir bilgi temelinden hareket etme hususuna" dikkat
edilmelidir.

Kendi kültürel kabullerimizden hareketle, Batı'daki
güzellikleri ve insanlığın temel değerlerini de göz
ardı etmeyerek kişisel gelişim alanında bir örnek
çalışma gerçekleştirmenin zaruretine inanıyoruz. Bu
tür çalışmaları geliştirmek ve bunları, mantığını ve
şematik yapısını kendi gerçeklerinden alan bir
alternatif arayış olarak ortaya koymak, insanımızın öz
güven duygusunu da pekiştirecektir.
Biz, "sende gözet sendedir" anlayışıyla, insanı merkez
kabul eden bir kabuller dünyasının çocuklarıyız. Bu
kabuller dünyasında insan "zübde-i âlem" (âlemin özü)
ve "merdüm-i dîde-i ekvân" (kâinâtın gözbebeği) dır.
Öyleyse evimizin temelindeki hazineyi binlerce
kilometre uzakta aramak neden?


kaynak: Doç.Dr. Ali Fuat BİLKAN
www.egitimplatformu.net

 

NLP'nin En Kolay Açıklaması

NLP bölümümüze yeni bir yazı ekledik. NLP hakkında 1 sayfalık güzel bir tanım.

İlk bakışta anlamak isteyenlere...

Nöro Linguistik Programlama ' nın ( Sinir Dili Programlaması) konusu, farklı alanlardaki başarılı insanların ulaştıkları parlak sonuçları nasıl elde ettikleri ve bu başarılara yol açan düşünce ve davranış süreçlerinin başka insanlarca nasıl kopya edilebileceğidir. Biz düşünürken olup bitenler ile düşüncemizin bizim ve diğer insanların davranışları üzerindeki etkileri de NLP' nin konusu içindedir. NLP, bize daha iyi düşünebilmemizin ve böylece daha fazla başarı kazanabilmemizin yollarını gösterir. NLP, vasat olan ile mükemmel olan arasında bir farklılık yaratacak şekilde, içsel ve dışsal olarak nasıl iletişim kuracağımızı öğretir. NLP, iletişim teorisine sıradan bir katkıda bulunmaktan öte, son derece uygulamaya dönüktür. NLP, parlak başarılar elde etmiş olan kimselerin düşünüş ve davranış biçimlerini model haline getirerek, bizlerin de benzer başarılar elde etmek için onlardan yararlanabilmemizi sağlar. NLP' nin gösterdiği birçok tekniği yaşamınızın farklı alanlarında doğrudan uygulayabilirsiniz. Böylece, bir yandan öğrenirken elde ettiğiniz sonuçları görmek hoşunuza giderken, öbür yandan da başarınızı inşa etmiş olursunuz.

NLP' nin bir özelliği de durumlara göre uyarlanabilir olmasıdır. Eğer belirli bir yöntem kısa sürede sonuç vermiyorsa, amaçladığınız şeyi elde edene kadar, özel durum veya sorununuzla ilgili düşünme ve davranma biçimlerinizde değişiklik yapma olanağını sunar. Birkaç temel kuralı kavradığınızda bu değişiklikleri kolayca hayata geçirebilirsiniz. Dahası NLP, davranışlarınızı ve sonuç olarak başarılarınızı etkileyen düşünme süreçlerinizi ve kişisel düşünme biçiminizi daha iyi tanımanızı sağlar. NLP, yaşamınızı kontrol altına alabilmeniz için gerekli olan tüm zihinsel değişim tekniklerini sağlar.



NLP, kişisel mükemmelliği yakalamanın hem sanatı hem bilimidir. NLP bir sanattır; çünkü, herkesin kendine özgü düşünme ve davranma biçimleri vardır ve bunlar – özellikle duygular, tutumlar ve inançlar – tanımlanmaya çalışıldığında oldukça öznel sonuçlar ortaya çıkacaktır. NLP bir bilimdir ; çünkü, başarılı davranış yöntemlerinden destek alır.



Özet olarak NLP, dış dünyadan edindiğimiz deneyimleri beş duyumuzla nasıl bir süzgeçten geçireceğimizi ve aynı içsel duyularımızı, arzularımızı, arzuladığımız sonuçlara ulaşmak için bilerek ya da bilmeyerek nasıl kullanacağımızı konu alır. Olay, nasıl algıladığımız ya da nasıl düşündüğümüzle ilgilidir. Zaten ne yaptığımızı ve neyi başardığımızı belirleyen de düşüncelerimizdir (algılarımız, hayal gücümüz ve inanç kalıplarımız). Beynin çalışma mekanizmasıyla ilgili olarak sürekli yeni keşifler yapıldığından, bu konu hızlı bir evrim geçirmekte ve bu yüzden her türlü açıklama çabası kesinlikle yetersiz kalmaktadır. Ancak NLP, şimdilik, " kişisel mükemmelliği yakalamanın sanatı ve bilimi" olarak tanımlanabilir.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık