[Kayzer.Net] 10 KASIM
Türkiye modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu büyük asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 68. yıldönümünde özlemle an ıyor. İ nanan arkadaşlar dualarıyla M.Kemal ATATÜRK ü anmalarını diliyorum. İnancımıza göre bundan sonra onun için yapabilece ğimiz en iyi şey dua etmektir.
Yasin Suresi
Rahman Rahim olan Allah'ın ad ıyla
1. Yasîn.
2. Andolsun hikmetli Kur'an'a,
3. Gerçekten sen, gönderilen (elçi)lerdensin.
4.Dosdo ğru bir yol üzerinde(sin).
5. (Kur'an) Güçlü ve üstün olan, esirgeyen (Allah')ın indirmesidir.
6.Babaları uyarılmam ış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).
7. Andolsun, onların çoğ u üzerine o söz hak olmuştur; art ık inanmazlar.
8. Gerçekten Biz onların boyunlar ına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden baş ları yukarı kalkıkt ır.
9. Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onlar ı örtüverdik, artı k görmezler.
10. Kendilerini uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar.
11.Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (kar şı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyar ırsın. İşte böylesini, bir bağış lanma ve üstün bir ecirle müjdele.
12. Şüphesiz Biz, ölüleri Biz diriltiriz; onları n önden takdim ettiklerini ve eserlerini Biz yazarız. Biz her şeyi, apaçık bir kitapta tespit edip korumu şuz.
13. Sen onlara, o şehir halkı nın örne ğini ver; hani oraya elçiler gelmiş ti.
14. Hani onlara iki (elçi) göndermi ştik, fakat ikisini yalanlamış lardı. Biz de (iki elçiyi) bir üçüncüyle güçlendirdik; böylece dediler ki: " Şüphesiz biz, size, gönderilmiş elçileriz."
15.Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan bir be şerden baş kası de ğilsiniz, Rahman (olan Allah) da herhangi bir ş ey indirmiş değ ildir. Siz, yalnızca yalan söylüyorsunuz."
16.Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten size gönderilmi ş elçiler olduğ umuzu bilir."
17. "Bizim üzerimizde de (sorumluluk ve görev olarak) apaçık bir tebli ğden baş kası yoktur."
18. Dediler ki: "Herhalde biz, sizlerden dolayı uğursuzluğ a uğrad ık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursan ız, andolsun, sizi taş a tutacağız ve mutlaka bizden yana size ac ı bir azap dokunacaktı r."
19.Dediler ki: "U ğursuzluğ unuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzlu ğa uğ radını z)? Hayır, siz ölçüyü ta şıran bir kavimsiniz."
20. Şehrin en uzak yerinden bir adam ko şarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun" dedi.
21. "Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuş kimselerdir."
22. "Bana ne oluyor ki, beni yaratana kulluk etmeyecekmi şim? Siz O'na döndürüleceksiniz."
23. "Ben, O'ndan başka İlahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onlar ın ş efaati bana bir şeyle yarar sağ lar, ne de onlar beni kurtarabilirler."
24. "O durumda ise, gerçekten ben apaçık bir sapıkl ık içinde olmuş olurum."
25. " Şüphesiz ben, sizin Rabbinize iman ettim; iş te beni işitin."
26.Ona: "Cennete gir" denildi. O da: "Keş ke benim kavmim de bir bilseydi" dedi.
27. "Rabbimin beni bağışladığı nı ve a ğırlananlardan kıld ığını ."
28. Kendisinden sonra ise, kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik; indirecek de de ğildik.
29. (Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığl ık (yetti); anı nda sönüverdiler.
30.Yaz ıklar olsun kullara; ki onlara bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
31. Görmüyorlar mı , kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik? Onlar, bir daha kendilerine dönmemektedirler.
32. Ancak onların hepsi, toplanm ış olarak Huzurumuz'a getirilmiş lerdir.
33.Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkartt ık, böylelikle ondan yemektedirler.
34.Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-ba ğları ndan bahçeler kıld ık ve içlerinde pınarlar f ışkı rttık:
35. Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptı klarından yemeleri için. Yine de şü kretmiyorlar mı?
36.Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah çok) Yücedir.
37.Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sı yırı p yüzeriz, hemen artık karanl ıkta kalıvermi şlerdir.
38. Güneş de, kendisi için (tespit edilmi ş) olan bir müstakarra doğ ru akıp gitmektedir. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah) ın takdiridir.
39. Ay'a gelince, Biz onun için de birtakım u ğrak yerleri takdir ettik; sonunda o, eski bir hurma dalı gibi döndü (döner).
40. Ne Güne ş'in Ay'a erişip-yeti şmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.
41.Onları n soyların ı dolu gemilerde taşımam ız da kendileri için bir ayettir.
42. Ve onlar için binmekte oldukları bunun benzeri (nice) şeyleri yaratmam ız da.
43. Eğer dilersek onları batır ır-boğar ız; bu durumda ne onları n imdadına yetiş en olur, ne de kurtulabilirler.
44. Ancak Bizden bir rahmet olmas ı ve (onları ) belirli bir zamana kadar yararlandırmam ız baş ka.
45.Onlara: "Önünüzde ve arkan ızda olandan sakı nın, belki esirgenirsiniz" denildi ğinde, (dinlemeyip inkara devam edenler).
46. Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyi görsün, mutlaka ondan yüz çevirirler.
47. Ve onlara: "Size Allah'ın r ızı k olarak verdiklerinden infak edin" denildiği zaman, o inkar edenler iman edenlere dediler ki: "Allah' ın, eğ er dilemiş olsayd ı yedireceği kimseyi biz mi yedirecek mi şiz? Gerçekten siz, apaçık bir ş aşk ınlık içindesiniz."
48.Ve derler ki: "E ğer doğ ru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte oldu ğunuz yık ım ve azap) ne zamanmış ?"
49. Onlar, yaln ızca tek bir çığlıktan ba şkası nı gözetmezler, onlar birbirleriyle çeki şip-dururken o kendilerini yakalayı verir.
50.Art ık ne bir tavsiyede bulunmağa güç yetirebilirler, ne ailelerine dönebilirler.
51.Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine do ğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.
52.Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya-b ırakı ldığım ız yerden bizi kim diriltip-kaldırd ı? Bu, Rahman (olan Allah)ı n va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler do ğru söylemiş ".
53.O, yaln ızca bir tek çığlı ktan başkası değildir; art ık onların hepsi toplanm ış olarak Huzurumuz'a getirilmiş lerdir.
54. İşte bugün hiç kimseye (hiç)bir şeyle zulmedilmez ve siz de yapt ıkları nızdan ba şkasıyla kar şılı k görmezsiniz.
55.Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir me şguliyet içindedirler.
56.Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanm ışlardı r.
57.Orada taptaze-meyveler onlar ın ve istek duydukları herşey onlar ındır.
58. Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vard ır).
59. "Ey suçlu-günahkarlar, bugün siz bir yana çekilin."
60,"Ey Ademo ğulları , ben size and vermedim mi ki: Şeytana kulluk etmeyin, çünkü, o, sizin için apaçık bir düşmand ır;"
61. "Bana kulluk edin, doğ ru yol budur."
62.Andolsun o, sizden birçok insan-neslini sapt ırmış tı. Yine de akl ınız ı kullanmıyor muydunuz?
63.İş te bu, size vadedilmiş cehennemdir.
64. İnkar etmenize kar şılı k olmak üzere bugün oraya girin.
65.Bugün Biz onlar ın ağı zlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklar ını , elleri Bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir.
66. Eğer dilemiş olsaydık, gözlerinin üstüne bast ırır-kör ederdik, böylece yola dökülüp-ko şuş urlardı. Fakat nas ıl göreceklerdi ki?
67. Eğer dilemiş olsaydık, olduklar ı yerde (en görkemli çağlar ında) onları bir başka kalı ba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
68.Kime uzun ömür verirsek, yarat ılışta onu tersine çeviririz. Yine de ak ılları nı kullanmayacaklar m ı?
69. Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yak ışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnı zca bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
70. (Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olmas ı için (indirilmiştir).
71.Ellerimizin yaptı klarından kendileri için nice hayvanlar ı yarattığı mızı görmüyorlar mı? Böylece bunlara malik oluyorlar.
72.Biz onlara kendileri için boyun e ğdirdik; iş te bir kısmı binekleridir, bir kısm ını(n da etini) yiyorlar.
73.Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vard ır. Yine de şü kretmeyecekler mi?
74.Yard ım görürler umuduyla, Allah'tan baş ka İlahlar edindiler.
75. Onları n (o İlahları n) kendilerine yardım etmeye güçleri yetmez; oysa kendileri onlar için haz ır bulundurulmuş askerlerdir.
76.Öyleyse onlar ın sözleri seni hüzne kaptırmas ın. Gerçekten Biz, sakladı kların ı da, açığa vurdukların ı da biliyoruz.
77. İnsan, Bizim kendisini bir damla sudan yaratt ığımı zı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiş tir.
78.Kendi yarat ılışın ı unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuş ken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?"
79. De ki: "Onlar ı, ilk defa yaratıp-in şa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir."
80.Ki O, size ye şil ağ açtan bir ateş k ılandır; siz de ondan yak ıyorsunuz.
81.Gökleri ve yeri yaratan, onları n bir benzerini yaratmağa kadir de ğil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandı r, bilendir.
82.Bir şeyi dilediğ i zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
83.Herş eyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. Siz O'na döndürüleceksiniz.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home