sg

Pazartesi, Kasım 06, 2006

[Kayzer.Net] bebeğe tecavüz haberinin arka planı




bir haftadır medyada yer alan ve ilk günden itibaren kuşkuyla yaklaştığımız '17 aylık bebeğe tecavüz' haberlerine sitemizde yer vermemiştik. Bunun nedeni, hem eski bir hukuk deyimiyle 'şuyuu vukuundan beter'(alenen duyulması olayın kendisinden daha kötü tesirler bırakır) kuralı gereği, hem de son zamanlarda artan sapıklık, tecavüz, porno vb. içerikli haberlerin, olayların kendisinden çok, bir gizli el tarafından bu tür olayların çok yaygınmış gibi sunulup normalleştirilmesine çalışılıyor kuşkusundan kaynaklanıyordu.
İstihbarat örgütlerinden mafyaya kadar bir çok karanlık odağın yuvalandığı bazı medya kuruluşlarının bazan reyting kaygısı ile de izah edilemeyecek kadar tuhaflıklar içeren haberleri günlerce manşetten vermesini hep kuşkuyla karşıladık. Bu tür haberler sonunda mutlaka medyanın verdiği içerikten çok farklı bir sonuçla karşımıza çıktı. Psikolojik harekat teknikleri ya da bilinmeyen bir başka karanlık yöntemin ürünü olduğundan kuşkulandığımız ama ispatta edemediğimiz bu tür haberler karşısındaki kuşkucu tutumu sürdürmeye devam edeceğiz.

İşte Zaman gazetesinin haberi:


'Bebeğe tecavüz' haberleri, halkın psikolojisini bozdu

İzmir'de annesi F.B. ve 3 kişiyle kaldığı evde tecavüze uğradığı öne sürülen 17 aylık N.N.B.'nin, İzmir Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA incelemesinde tecavüze uğramadığı belirlendi.

İzmir'de bir araya gelen Şiddete Karşı Kadın Platformu üyeleri, annesi tarafından götürüldüğü hastanede vücudunda çok sayıda morluk tespit edilen ve cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen 17 aylık minik N.N.B.'ye yapılan muameleyi protesto etti.

Somut bir delil olmamasına rağmen toplumun kanını donduran bu olayı günlerdir manşetlerine taşıyan basın organlarının haberi verme tarzı tepki çekti. Bu tip sıra dışı suçların tetikleyici özelliğine dikkat çeken uzmanlar, medyanın terör saldırıları ve Boğaziçi Köprüsü'nden atlama gibi olaylarda takındığı olumlu tutumun sapık haberlerinde de olması gerektiğini belirtiyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu tür haberlerin toplumu ve uzmanları aldattığını dile getirdi. Tarhan, bu haberleri yayınlayan medya kuruluşlarının, hata yaptıklarını kamuoyuna açıkça duyurmalarını istedi. Psikolog Orhan Keskin, haberleri seyreden ve okuyan her insanın psikolojisinde inanılmaz tahribatlar meydana geldiğini söylerken, iletişimci Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı, adli rapor sonuçları alınmadan olayın 'tecavüz' diye nitelendirilmesinin doğru olmadığını ifade etti. N.N.B.'nin tedavi gördüğü Yenişehir Hastanesi Çocuk Klinik Şefi Doç. Dr. Nejat Aksu da, 'bebek tecavüze uğradı' demenin doğru olmadığını kaydetti. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ise gerçekler yeterince araştırılmadan yayın yapılmasının basın meslek ilkelerine aykırı olduğunu vurguladı.

Uzmanlardan yoğun eleştiri alan haberlere kaynaklık eden olayın geçmişi 4 ay öncesine uzanıyor. 35 yaşındaki anne Fadime B. ile tutuklu 3 zanlıdan 42 yaşındaki Yılmaz V.'nin 4 ay önce tanışması 17 aylık bebeğin başına gelen üzücü olayların başlangıcı oldu. İddialara göre; Yılmaz V., İzmir'in Menderes ilçesinde yerleşim birimi dışında kalan ve evine bakıcı olarak aldığı Fadime B.'yi erkeklere pazarlamaya başladı. 27 Ekim Cuma akşamı ise bebeğe dayak olayı meydana geldi. Anne, bebeğini Yılmaz V.'nin kucağında baygın vaziyette buldu. Bebek, kendine gelmeyince hastaneye götürüldü. Yara bere içindeki bebeğin durumu doktorları şaşkına çevirdi. Vajina ve anüs bölgesindeki kanamayı gören doktorlar çocuğun tecavüze uğramış olabileceğini düşündü. Doktorların ihbarı üzerine anne ile 3 erkek gözaltına alındı. Anneyi serbest bırakan nöbetçi mahkeme, diğer 3 kişiyi cezaevine gönderdi. Çocuktan alınan meniye benzeyen bulgular da Adli Tıp'a gönderildi. Ancak İzmir Adli Tıp Kurumu, günlerce tecavüz haberi yapılmasına rağmen bebekte zanlıların DNA doku örneğine rastlanmadığı yönünde rapor verdi. Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da "Çocuğun şiddete uğradığı kesin. Ama bahsedilen tecavüz kesin değil." açıklamasında bulundu. Bu arada, daha önce serbest bırakılan anne Fadime B. dün polis tarafından tekrar yakalanarak gözaltına alındı.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı: Olayı bazı gazeteler kısa verdi, bazıları manşet yaptı. Konuyla ilgili haberler bu çocuğun geleceği için de önemliydi. Aslında toplumu olumsuz etkileyecek kötü niyetli olaylar kısaca verilmeli. İsimler de rumuz olarak kullanılmalı. Cinsel istismar ayrı, tecavüz ayrı.

Psikolog Orhan Keskin: Medya, ispatlanmayan suçlamalarla halkı galeyana getirdi. Sorumluluk hisseden her insanın olaya sert tepki göstermesi normaldir. Ama ispatlanamadığı halde tecavüz demek normal değil. Medya reyting toplamak için insanların duygularıyla oynadı. Hülya Avşar, programında bu olayı anlatarak duygu sömürüsü yaptı.

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi: Temel ilkemiz gerçekleri bulup doğrudan, abartmadan kamuoyuna en doğru ve hızlı şekilde vermektir. Bizim 6 numaralı ilkemiz, soruşturulması gazetecilik olanakları içinde olan olaylar yeterince soruşturulmadan yayın yapıldığı takdirde bunun meslek ilkelerinin ihlal edildiği anlamına geleceğini ifade eder.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Bu tür davranışlar aile bağlarını olumsuz etkiliyor. Çocukların, babasıyla, dayısıyla aynı ortamda kalması konusunda annelerin içine kuşku giriyor. Özellikle takıntılı annelerde aşırı kaygı ortaya çıkıyor. Bu tip haberlerden sonra çocuğuyla birlikte yatan annelere çok sık rastlanıyor. Çocuğuyla birlikte yatıp, daha koruyucu davranmanın yanı sıra babasının çocuğunu sevmesini istememe durumu dahi oluşabiliyor.

17 aylık bebeğe istismara halktan protesto

İzmir'de bir araya gelen Şiddete Karşı Kadın Platformu üyeleri, annesi tarafından götürüldüğü hastanede vücudunda çok sayıda morluk tespit edilen ve cinsel istismara maruz kaldığı belirtilen 17 aylık minik N.N.B.'ye yapılan muameleyi protesto etti. Bebeğin kalması planlanan Karşıyaka Çocuk Yuvası önüne ellerindeki süt ve şeker dolu torbalarla giden protestocular adına konuşan Canan Uçar, "Yine mağduru kadın olan bir şiddetin utancı içindeyiz demeyi çok isterdik, bunu dahi ister olduk. Çünkü artık kadına yönelik şiddeti, tecavüzü, işkenceyi değil, bebeklere yönelik şiddeti konuşmak zorundayız. Artık bu utançla birbirimizin yüzüne bakmak zorundayız." dedi. Protestocu grup daha sonra beraberlerinde getirdikleri süt ve şekerleri Karşıyaka Çocuk Yuvası görevlileri aracılığıyla yuvada kalan çocuklara gönderdi.

ZAMAN

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
  Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık