sg

Perşembe, Kasım 16, 2006

[Kayzer.Net] Halkınla Barışmazsan Batı’ya Kul Olursun!

Halkınla Barışmazsan Batı'ya Kul Olursun!

 

Yaşadığımız bölgenin, Türkiye'nin ve dünyanın önünde belirsizliklerle dolu sarsıcı bir dönem açılıyor. Yerkürenin yeni büyük mücadelesi hemen yanıbaşımızda ve bizi de içine sürükleyerek başladı başlayacak. Bütün hazırlıklar savaşa göre yapılıyor, taraflar yeniden saflaşıyor. Amerika cihan hakimiyeti için tayin edici adımını atmanın arefesinde duruyor.

Tarihin yeniden biçimlenmek için büyük alt üst oluşunun eşiğindeyiz ama, ne bölge ne Türkiye maddi ve manevi hiçbir hazırlığa sahip değil. Çaresizlik, karamsarlık, irade ve vicdan dışı atılan adımlar birbirini takip ediyor. Savaşı kimse istemiyor. Ancak herkes savaşa sürükleniyor, savaşın içinde saf tutmaya çabalıyor.

Yakındoğu'nun Osmanlı'nın yıkılmasıyla başlayan büyük çözülüşü, çözülüşün getirdiği büyük çaresizlik katmerleşiyor. Batının yerel işbirlikçiliğine önce Araplar soyundular. Kurtuluş, özgürlük ve zenginlik bekliyorlardı. Fakirlik, zillet, acı ve gözyaşı buldular. Batıyla işbirliği içinde paramparça oldular, birbirlerinin amansız düşmanı kesildiler. Her biri bir batı başkentinin korumasından medet umdular. Hisselerine düşen kargaşa ve kaos oldu. Dünyanın büyük tanzimi yine ve yeniden Yakındoğu'da başlıyor. Osmanlı yıkılırken Arapların yüzyüze kaldıkları ve kaybettikleri aynı imtihandan şimdi Türkiye ve Türkler geçmekteler. Bu imtihan, kaderinin efendisi olmak imtihanıdır. Varlığının, tarihinin, kimliğinin izinden yürümek ya da efendilerin, dünya egemeni veya egemenlerinin dümen suyunda 'Şerif Hüseyinleşmek' sendromudur. Türkler, Milli Mücadele ile "Şerif Hüseyin"leşmeyeceklerini, kaderlerine, kimliklerine, tarihlerine ve varoluşlarına sahip çıkacaklarını göstermişlerdir. Bu uğurda akıtılan kanlar Cumhuriyeti bugüne kadar taşımıştır. Tarihin bu büyük imtihanı, onuruyla ve kimliğiyle var olmak için atalarımızın verdiği büyük kavgaya sahip çıkmak veya bu kavgaya sırtını dönüp dünya sisteminin marabalığına rıza göstermek arasında yapılacak büyük tercihtir.

Irak'tan sonra bölgenin ve ülkemizin önünde zor ve sancılı bir süreç başlayacaktır. Buna kuşku yoktur. Fakat herşeye rağmen elimizde bir umut, bir seçenek daha vardır; Bu fırtınalı süreçte hayır olan şer olana, şer olan hayır olana tebdil edilebilir. Bölge halklarının varoluş bilinci yeniden uyanabilir. Kalpleri arasında yıkılan köprüler yeniden tamir edilebilir. Zihinleri kolektif bir bölge aklı inşası için yeniden bir araya   gelebilir. Avrasya'nın güneyinin ve Afroasya'nın halkları birlikte var ettikleri ve sahip çıkamadıkları için başlarının beladan kurtulamadığı Pax Ottomana'nın (Osmanlı Barışı) hafızalarında bıraktığı esintiyi yeniden hatırlayabilirler. Bu barış, Yakındoğu halklarının tarihe kendileri için inşa ettikleri ve tarihe armağan ettikleri son büyük barıştır. Bölge dağıldıkça, çözüldükçe ve ezildikçe bu büyük birliği var eden tecrübeyi yeniden gün yüzüne taşıyacaktır. Küresel diktatörlüğün hep birlikte kulu ve marabası olma tehlikesi ve utancı, büyük bir dayanışma ve paylaşmayla yeniden dirilme arzusunu gönüllerde ateşleyecektir.

Pax Ottomana, yeniden diriltilebilir, yeniden aynen yaratılabilir bir düzen değildir kuşkusuz. Fakat bölge halklarının kaderine, kişiliğine ve zenginliğine sahip çıkmasının ve bunları dışarıya ve batıya karşı savunmasının en parlak örgütlenmesi olarak bu örneğin üzerinden konuşulabilir ve hafızalar tazelenebilir. Bu büyük geçmişi hatırlamak ve hatırlatmak, bu geçmişin ana temsilcisi olan Türkiye'nin ve Türk halkının omuzları üzerindedir.

Ne yazık ki Türkiye'nin hafızası dumura uğramıştır ve Türk yöneticilerin Batı/Amerika karşısındaki çaresizliği bir açıdan da umut kırıcıdır. Eğer böyleyse halkımızın ve bölge halklarının ortak hafızasına müracaat etmekten ve bu hafızayı örgütlemekten başka da yol yoktur. Türk yöneticileri, içeride ve halkıyla güçlenmek, halkının gücüne yaslanmak ve buradan beslenmekten başka bir çözüme sahip değildir. Çözüm Batı ve Amerika'da değil, milletin içindedir. Halkıyla barışan bir Türkiye, küllerinden yeniden doğacak, Kürd'ünden Arabına, Arnavud'undan Çerkez'ine, hatta Azeri'sinden Kırgız'ına kadar tüm kardeşlerini yeniden kucaklayacak gücü kendinde bulacaktır.
Kürd'üyle, Başörtülüsüyle, Alevisiyle, hatta Ortodoksuyla Türk yöneticileri halkını sevmeyi, onlarla kucaklaşmayı öğrenmek mecburiyetindedirler. Yoksa bu Batı fırtınası herkesi silip süpürecektir.

Türkiye, Batı ile ilişkilerden edindiği şartlı reflekslerden kurtulmalı, batı  korkusunu üzerinden atmalı, insanına ve coğrafyasına tarih derinliği içinden bakabilmelidir.

 
alıntı : http://www.yarindergisi.com/yarindergisi2/index-basyazi.php?id=37

--
BU LİNKLER BİLGİ AMAÇLIDIR.
KESİNLİKLE REKLAM DEĞİLDİR.

MALCOLM X - SUİKAST, ÖLÜM ANI (VİDEO-TÜRKÇE)
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA:
http://gunesedat.googlepages.com/malcolmx
BLOG SAYFASI (YENİ):
http://www.blogcu.com/xmalcolm
MALCOLM X (ŞİİR-FLASH)
http://www.geocities.com/sahra179/malcolmx.swf
-  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -  -
SİYON-İTLER VE VAHŞET
http://siyonitler.spaces.live.com
MASONLARIN AYİNİ (GİZLİ ÇEKİM-TÜRKÇE)
http://www.youtube.com/watch?v=4DZP8VeNFh8
KÜRTAJ CİNAYETİ
http://www.youtube.com/watch?v=7IaQC2Jsk3U

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
  Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık