sg

Cumartesi, Kasım 18, 2006

[Kayzer.Net] hehehehe baylara


Vah bizim halimize... :)

Erkek kısmının bütün değerlerini sırayla yok ettiler.. Her şey önce bıyıkların kesilmesiyle başladı.. O güne kadar saç örgüsü kıvamında bıyık taşımış olan yiğitler kadın dergilerinde, gazete eklerinde aşağılanmaya başlandı.. En hafif sataşma "Kıro" sözcüğü oldu.. Bizleri bıyığımıza, giydiğimiz beyaz çoraplara göre kategorize ettiler.. Kimimiz maganda olduk, kimimiz zonta..

Şaşırdık.. Bocaladık..
Abaza Hasan Paşa askeriydik..

Bu baskıya dayanamayıp bıyıkları kesmeye başladık.. Kılsız suratlarımızın orta yerinde duran ağızlarımız, yeni yolunmuş bir tavuğun gerisine döndü.. "Ay çok güzel oldu.. Neydi o pis bıyıklar öyle.." türünden iltifatları kabullenirken, başka alemlere "yatay geçiş" yaptığımızın farkında değildik.. Sonra kıyafetlerimize geldi sıra.. "Ay ne o öyle koyu koyu kıyafetler.. Bakınca içim kararıyor.. "diye başladı söylenmeleri.. Gidip kendimize sarıydı, turuncuydu, şeker pembesiydi gömlekler aldık.. Kesmedi kadınları.. Taaa ki iki yıl önce bıyığına adam asılsa dengesi bozulmayacak yiğitler kırmızı pantolon giyene kadar.. Aşama aşama "Bir de saçlarını uzatsan.." diye başlayan cümlelerin devreye girmesi bundan sonradır.. Mahalle berberlerinin birer ikişer top atması aslında felâketimizin habercisi olabilirdi.. Uyanamadık.. Çünkü o sıralar "saçımı arkaya at kuyruğu mu yapsam, yandan iki örgü yapıp kurdele mi bağlasam.." diye düşünüyorduk..

Sevgililer Günü bahanesiyle hediye alınan takılara sevindik.. Kulaklarımız üçer beşer yerinden delindi.. O deliklerden küpelerin halkaları geçti.. Kolyeler taktık.. Parmaklarımızı donatıp "Yüzüklerin efendisi "olmaya çalıştık.. Üniseks kıyafetlere dadanma, dans kurslarına yazılıp "Şerife ablanın düğününde tango oynayacağım.." diye debelenme en son işlerimiz oldu..

Cahildik.. Çaresizdik..
Abaza Hasan Paşa askeriydik..

Manikür, pedikür merakı yetmedi, şairin "Yiğidin öküz başlısı.." diye tarif ettiği nice erkek, iki kaşının birleşmesinden utanır oldu.. Erkek milletinin zagonuna kaş aldırmayı da soktular.. O boynuz gibi duran güzelim kaşların arası açıldı, haliyle biraz inceldi.. Sonunda bünye dayanmadı işte.. Hergün üç beş yiğit "Aslında benim içimde bir kadın vardı.."deyip karşı saflara katılmaya başladı.. İş işten geçti ama.. Şimdi kadınlar da pişman.. Ayarın nerede kaçtığını onlar da bilmiyor.. Muskacıların, psikiyatristlerin kapısı "Vay başıma gelenler.. Kocamı mahallenin tüpçüsü ayartttı.." diye dövünenlerle dolu.. Geçmiş olsun! "Kocanın ince ayarı ile" oynamadan önce düşünecektin.. Ayrıca bu da hepinize ders olsun.. Bundan sonra oğlan çocuklarını severken poposunu pışpışlamayın.. Bu yazıyı yaptıklarınızı başınıza kakmak için kaleme almadım.. Tam tersine.. Allah'tan umut kesilmez, diyenlere bir müjdeli haber verebilmek için mesai veriyorum..

Avusturya'da bir organizasyon ortaya çıkmış.. Yoldan çıkan erkekleri özüne döndürüyormuş.. Kurslar açmışlar ki garantili.. Bu kurslara giden erkekler bir daha ablalarının, teyzelerinin rujlarına dadanmıyormuş.. Mufassal bilgiyi internetten bulabilirsiniz ama ben içiniz rahat etsin diye kendimce bir özet yapayım.. Viyana'da açılan "Erkeklik kursları" var.. Avusturya Katolik Kilisesi de bunlara el vermiş.. Külotlu çorap giyen bütün erkekleri kabul ediyorlar.. 12 seanstan oluşan kurslara sokuyorlar.. Kursiyer kişiye "Babanız zayıf bir adamdı, erkeklik olayının hakkını veremedi.. Anneniz de sizi bu hale getirdi.." türünden telkinlerde bulunuyorlar.. İşe yarıyor mu? Dersleri de şöyle yapıyorlar.. istemeden "fikrini bozmuş.." kursiyerleri on ikişer kişilik gruplar halinde "delikanlılık" hocasına teslim ediyorlar.. Hoca bunlara "erkeklik hayatınızda nasıldınız?" gibisinden soruyor, herkes hikâyesini diğer öğrencilerin önünde anlatıyor.. Sonra da yatay geçiş yaptıktan sonra başlarına gelenleri hikâye ediyorlar.. Maksat, öbürleri dinlesin.. Dinlediklerinden ders çıkarsın.. Bir de arada şarkı türkü söyletiyorlar.. On iki dersin sonunda kursiyerlerin her birine "O şimdi erkek.. " yazılı bir sertifika verip, yeniden toplum içine salıyorlar..

Bu hizmet karşılığında kursiyerler de okula 120 Euro ücret ödüyor.. Sistemi tuttum ama bir tek kurs ücretine kafam takıldı.. Yanlış anlaşılmasın, parasında değilim.. Topu topu 220 milyon lira para.. Zaten kafamı zorlayan da paranın bu kadar düşük olması.. O kursa gidip delikanlılık sertifikasını alan taze yiğitlerden biri yarın fikrini bozarsa.. "Parasıyla değil mi? Bastırırım 120 Euro.. Yeniden erkekliğe dönerim.." diye düşünürse.. O kursun iki dönemde cılkı çıkar.. Erkeklik ağır iştir.. Bugün bozdur, yarın düzelt olmaz.. Yap boz tahtası değil bu.. Oyuncak hiç değil.. Tek endişem bu.. Tabii bir de kurs parasını denkleştiremeyecek olanlar var.. Hidemat-ı hayriyeden bir iki tavsiye de onlar için vereyim.. Kursun yerini tutmaz ama tedbirsiz kalmaktan iyidir.. Birincisi "külotlu çorap" giymesinler.. İkincisi "dudaklarını boyamasınlar.." ve asla kaş aldırmasınlar.. Üçüncüsü de sürekli köşe yazılarımı okuyup erkekliğin maneviyatını yüksek tutsunlar.. Son olarak da Milli Eğitim Bakanlığı'ndan tasdikli "erkeklik kurslarının açılmasını.." sabırla beklesinler..
Kahrolsun feminizm!
--
suskunluğum yanlış anlaşılmasın fırtınadan öncede böyleyim ;) SUNFLOWER
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
  Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık