[Kayzer.Net] kadın yalnızken...

 

------------------alıntıdır---------------

 

Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen,tutuk saygılı

Bütün yakınlarınız

Sizi yanlış tanıdı…

Behçet Necatigil

 

 

Adam karlı dağların arasından yorgun ve bitkin halde gözünde bir çöl deryasını andıran bir yamaca doğru üzerindeki yırtık pırtık elbiseleriyle aç, susuz ve yaralı ötede gördüğü eve doğru ilerlemektedir.

          Eve yaklaştığında kapının önünde elinde tüfek olan bir kadınla karşılaşır. Kadın:

-Hemen git buradan der,yoksa ateş ederim.

Adam, hastadır, yorgundur, aç, susuz ve yaralıdır. Kötü niyeti olmadığını sadece geceyi geçirecek bir yer aradığını söylese de,kadın tekrarlamaktadır:

-Git buradan yoksa ateş ederim.

Kadının kararlılığını gören adam arkasını döner ve geri gider.

          Kadın; adamın yaralı ve bitkin yürüyüşünden birazdan yere yığılacakmış gibi duruşuna acıdığından mıdır,yoksa kötü bir niyeti olmadığını sezdiğinden midir bilinmez adama seslenir:

          -Gel.

Adam içeri girer,içeride bir de bebek vardır.

           Kadın adama yatacak soğuk bir oda gösterir.Adam,soğuğa aldırmadan yere bir battaniye serer ve uyumaya başlar. Biraz sonra kadın adamın odasından içeri girer ve der:

-İstersen içeride bizimle yatabilirsin.

Adam eşyalarını toplar kadının yatak odasına gider.Kadının yatak odasında adam ne yapacağını bilemeden ayakta durur. Kadın, adama bakar:

-Yanıma yatıp başka bir şey yapmadan bana sarılır mısın?

Adam,kadının yanına yatar, kadına sarılır ve o halde beraber uyurlar. Amerikan iç savaşını anlatan bir filmi yorumlarken değinmişti Ahmet Altan böyle bir sahneye,iç savaştan çok beni etkileyense bu sahne olmuştu.

Acaba kaç kadın özlediği bir sarılış için aslında pek de istemediği sevişmelere razı olmuştur?

Kaç kere geniş bir düzlemde aşk,şehvet ve tensel birlikteliğe dayanan kadın ve erkek birleşmelerinde,bedensel arzularının çeşitliliğini erkeğe anlatamadığı için,erkeğin birleşme teklifine evet diyen kadın ihtiyacı olan ne kadarını almıştır kendi payına bu birleşmeden?

          Evet,kendi istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yalnız kaldığında bir kadın elbette ki yalnızlığı erkeğinkinden daha yoğun ve derin olacaktır. Ve yalnızlık onu kendine çok zor bir kadın olarak hissettirecek ya erkeklerin kendisinden korktuğunu düşünecek ya da bu evrene ait olmadığını.

Acaba kaç kadın var bu evrende bazı geceler bu sebepten ötürü kocasının tecavüzüne uğrayan?

Erkeklerin düzgün ve sade bir yamacı andıran evrenlerinde onların ki botanik bahçesi genişliğindedir,içerisinde çiçeklerin,ağaçların,sarmaşıklığın ve bu yüzden karmaşıklığın hüküm sürdüğü.Okşamak zorundasınızdır onu yoksa her an vahşileşir.O da bilir ki bu tebessümünün altındaki hüzün bir tedirginliğin habercisidir.

Neden bir mum ışığı yanında,yağmur altında ya da adı her neyse işte bir romantizm anında kadın al dudaklarını erkeğin dudaklarıyla birleştirirken o yapışmışlığın,o sarılışın,o birliktelik kadına ulaşılması en güç dağların doruğuna çıkarmışcasına bir haz verirken,"işte bu" derken,"işte bu benim ruh ikizim" derken kendince erkeğini yanında bulduğunda,neden yıkılır gider kadının hayalleri,erkeğin ellerinin bir anda kalçalarına uzanmasıyla?

Pavyonlar da piyano çalan Pera'daki yaşlı dilencinin piyanosu gibidir bu çelişkide ki kadın,hem dokunulmayı hem de eskimemeyi isteyen bir yapıya bürünür,o güzide parlak tınıyı kaybedeceklerinden endişe ederek. Haklıdırlar da, yıldızlar dururken neden sokak lambaları aydınlatsın karanlıkları? İstediği nedir çok iyi bilir,ve uğraşır da bu isteği için ama akşam olup yatağına yorgunca uzandığında düşünmeye başlar gündüz dolaştığı kimliğini çoktan çıkarıp atmıştır.Onu bir başka kadın anlayamaz.Bütün o ruhsal ve tensel istekleri düşmanıyken şu anda.

Son zamanlarda beğendiği erkeklerden istediği cevapları alamaması da onu bu yalnızlığa sürükler.İşte bu dakikadan itibaren:

            İstediğinde ona sadece sarılacak,istediğinde başka hiçbir kimseyle paylaşmadığı karanlık yanlarını onunla paylaşacak,yine istediğinde şiddet ve şefkati gösterebilecek onu bu kristal şeffaflığın ahengine büründürecek,onun çalkantılarla dolu hayatını kimi zaman sessizliğiyle ıssızlaştıracak,kimi zaman sesiyle onu ısıtacak,yatıştıracak bir bedene ihtiyaç duyduğunda ve onu bulamadığında. Çalkantılar başlayacaktır ve ona koşacaktır.Kimi zaman bir liman,kimi zaman ruh ikizi çoğu zaman da kalabalık olan ona koşacaktır ve bulacaktır da onu.Ya erkek? Erkekse kadının ona neden geldiğini daha anlayamamışken,onun tatlı bir sarılıştan sohbete doğru yayılan bu isteklerine tek pencereden bakacak ve onun bu isteklerini tensel bir arzu olarak yorumlayacaktır. Hoş geldiniz yanlış anlaşılmalar cennetine.

Kadın;başka hiçbir şey yapmadan bana sadece sarılır mısın demeyi sürdürmektedir. Ama erkek kadının bu kadar derinlikle ona gelişini "günah ve ayıp" çerçevesinde kendince yorumlayacak ve yüzyıllardır değişmeyen bir olguyla kadının bu derin isteğini basit bir şehvet olarak görecektir.Kadın bu dakikadan itibaren hala yalnızdır.Çünkü erkek onu yine sadece bedeninden tutacaktır hem de kendisini beğenen kadının zekasını bu dakikadan itibaren pek önemsemeyerek.

        Bu oyun her zaman oynanmasa da "yalnız kadınlar"la erkekler arasında yaşanacaktır.

        Sabah olduğunda erkek sigara dumanından halkalar yapıp gittikten sonra çalmayan telefonların çalmasını bekler kadın,kendi egosuna esir olmuş erkeğin artık sadece bir vücutdan ibaret bir ağaç gölgesinde serinlediğinden habersizce.

        Kadın artık kadınlığının çekiciliğinden,zekasından şüphe ederek,erkeğin kapısını çalacak;

       "Beni yanlış tanıdın aslında ben çok zekiyim,çekiciyim" diyecektir ama erkek onun yine o istekle geldiğini sanacak ve kadın yine yanlış anlaşılacaktır ve bundan sonra fazla söze ne hacet,kadının kimliği değişecek,değişecek,değişecek.

         Başka bir kadın olmaya çalışacakdır,kalabalıklaşsa da yalnızlık artık zordur ve çekilmez.

Düşünsenize kadın olağanca ustalığıyla bir enstruman çalıyor ve seyirci içinden sadece bir notaya takılıyor.Ne kadar acıdır oysa:

          Bir keman hep solo kalmış, orkestralardan kaçan.

        Bu telaşlandırır onları,ürkütür.Yalnız bir kadın yalnızlığın kendisinden daha büyük bir yalnızlıktır.

        Aslında bütün bu anlaşılmazlık tek bir isteğin altında çözüme kavuşabiliyor,tek bir soru altında:

        YANIMA YATIP BAŞKA HİÇBİR ŞEY YAPMADAN BANA SARILABİLİR MİSİN?

 

Umit Çetin

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
  Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---