[Kayzer.Net] Bir PKK'lı teröristin günlüğü
Mayıs 10,2007 |
Örgütten defalarca kaçma girişiminde bulunan, sonunda yakalanıp Türkiye'ye teslim edilen PKK'lının şok itirafları;
Arif Kaçım, 18 kardeşin 11'incisi olarak dünyaya geldi. 2005 yılında ağabeyi Müslüm ile birlikte PKK'ya katıldı. Örgütten iki kez kaçma girişiminde bulundu, ama yakalandı. Üçüncü kaçışında İran'a gitti. 10 ay cezaevinde yattıktan sonra Türkiye'ye teslim edildi. Arif, yaşadıklarını, PKK'nın Kandil üssündeki son durumu ve ibretlik öyküsünü tüm ayrıntılarıyla anlattı
Abdullah'dan olma, Hanım'dan doğma Şanlıurfa-Suruçlu Arif Kaçım, 18 kardeşin 11'incisi olarak 1989'da dünyaya geldi. Sevdiği kızdan yüz bulamayınca, para sıkıntısı da çekince, hele bir de ağabeyi Müslüm'ün 'dağa gideceğini' öğrenince, o da heveslendi, PKK'nın dağ kadrosuna katılmaya. Ağabeyine, "Ben de geleceğim, götürmezseniz PKK'ya gideceğini babama söylerim" dedi. Müslüm, konuşmayı kimsenin duyup duymadığını anlamak için sağa-sola baktı.
'ARİF OLAN ADIM DOĞAN OLDU'
Suruç'tan ayrılalı yıllar olmuştu. İran'da yakalanıp Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde Türk yetkililere teslim edildiğinde, örgüte nasıl katıldığı aklına geldi. Az sonra, sorgucunun da benzer bir soru yönelteceğini tahmin ediyordu. Sorgucu, ilk detaylı soruları yönelttiğinde; o gün, ders kitaplarını eve bırakışı, üzerindeki elbiseleri çıkarıp eskilerini giyişi gözünün önüne geldi. Gözlerini tavana dikti ve o günü anlatmaya başladı:
"29 Mart 2005 günü okul çıkışında, işyerimiz olan kasap dükkânına gittim. Biraz sonra, bizi dağa götürecek olan Tuncay telefonla aradı, 'Şanlıurfa Otogarı'na gelin' dedi. Ağabeyim, 'Oğlum, bak gelme' dediyse de ben diretince, 'Eve git, üzerini değiş gel, hemen çıkalım' dedi. Üzerimdeki elbiseler yeni sayılırdı. Kardeşlerim giysin diye eski elbiselerimle değiştirdim. Dükkâna, küçük kardeşim Abdullah'ı bırakarak Suruç Otogarı'na gittik. Cep telefonlarımızı da yanımıza aldık. Buradan otobüsle Şanlıurfa Otogarı'na geldik. Bizi Tuncay karşıladı."
O gece, Tuncay'ın bir akrabasının evinde kaldılar. Arif'in içinde bir pişmanlık belirmişti; "Ağabeyim kızar" diye bir şey de söyleyemiyordu. Evden ayrılırken, annesi nereye gittiğini bilmiyordu, gözleri yağmur bulutu gibiydi. Elinin tersiyle gözlerini sildi, anlatmaya devam etti:
"30 Mart 2005 gecesi, terminalde Şırnak otobüsüne bindik. Silopi'yi geçtikten sonra, adını bilmediğim bir yerde inerek, Irak istikametinde 1-2 km yürüdükten sonra, üç kişilik terör örgütü grubuyla karşılaştık. Bu örgüt mensuplarıyla, Tuncay daha önce telefonla görüşerek anlaşmış. Ben bu arada üzerimdeki cep telefonu ile gizlice aileme mesaj attım; ağabeyim Müslüm ile birlikte örgüte katılmak üzere olduğumuzu, pişman olmamıza rağmen geri dönemediğimizi, bize yardım etmelerini yazdım. Bana, karakollara haber verdiklerini belirten mesajlar gönderdiler. Örgüt mensuplarının elinden kurtulamadık. Bizi, o bölgenin sorumlusu olduğunu söyledikleri 'Ferman' kod adlı örgüt mensubuna götürdüler. Yaklaşık 4-5 saat sonra söz konusu yere geldik. Üzerimizde bulunan cep telefonu, kimlik, fotoğraflar ve paraları aldılar. Bana 'Doğan', ağabeyime 'Şehmuz' kod adını verdiler."
DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
--
Star Gündem [ Hayattan Doğru Haberler Alın ]
Sitenize, Blog Sayfanıza, Space Sayfanıza vs. Son Dakika Haber Ekle
http://www.stargundem.com/sondakika
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home