Akıl dinden destek almalı, dine köstek olmamalıdır
Akıl dinden destek almalı, dine köstek olmamalıdır
Okuyucum şöyle diyor:
Yani akılsız olmadığı gibi, tek başına akılla da olmamakta, aklın mutlaka İlahi ölçülerden, dinî değerlerden destek alıp istikamet bulması gerekmektedir. Nitekim akıllı ve tahsilli nice insanları görüyorsunuz ki, insanlığın zararında ittifak ettiği kumar, içki, zina gibi kötülükleri azaltmak için yasalar çıkarıp çareler aramasına ilk itiraz, yine bu akıllı, tahsilli insanlardan gelmekte, içki gibi kötü alışkanlığın sahasını daraltma tekliflerine bile en önce onlar karşı koymaktadır.
Demek ki akıl da, tahsil de tek başına yetmiyor bir doğruyu uygulamak için. O aklın mutlaka dinden destek alması, imandan istikamet bulması gerekiyor. Yoksa aklının değil alışkanlığının etkisine giren akıllı insan, kötülükleri işler, ahlâkî zaafları yaşar, bunların yasaklanmasına gelince de rahatça karşı çıkabilir. O kötülüklerin bağımlısı haline gelmesi akıllı insanı bu çelişkiye düşürür.
Bundan dolayı maneviyat büyükleri kötülük ve günahların bağımlısı haline gelmemek için ikazlarda bulunurken önemli bir noktaya dikkat çekerek diyorlar ki:
- Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol vardır. İnsan maruz kaldığı o günahtan sonra bir daha işlememe duygusuna girerek hemen tövbe etmeli ki, günahın bağımlısı haline gelip de savunur duruma düşmesin, yasaklanmasına dahi karşı çıkacak hale gelmesin.
Demek ki insan maruz kaldığı bir günahtan sonra bir yanlışı yaptığını kendi içinde itiraf etmeli, savunur hale gelmemelidir. Bu düşünce ve niyet çok mühimdir. Çünkü, günahından sonra pişmanlık duymayıp yaptığının yanlış olduğunu kendi içinde itiraf etmez de alışkanlık haline getirirse, başkalarının da aynı günahı işleyerek kendine arkadaşlık etmesini ister duruma girer, kendisi gibi olanların azalmasını değil artmasını ister. O günahların yasaklanmasına da bu sebeple karşı çıkar. Böylece her bir günah içinde küfre gidecek bir yolun yolcusu durumuna düşebilir.
Bundan dolayıdır ki, alimler:
- "Günah insanı küfre götürmez; ama günahı alışkanlık haline getirip de savunur hale gelmek insanı küfre götürür." demişler, günahı savunmayıp tövbe etmeyi telkin ve tavsiye etmişlerdir. Çünkü demişler, alışkanlık haline getirmek, insana aklının gereğini değil bağımlılığın gereğini yaptırır. Bu durumu geriden seyreden insanlar da, okuyucum gibi, böylesine akıllı ve tahsilli insanlar nasıl olup da aklının, tahsilinin gereğini yapmıyor diye şaşırırlar.
Bu konuda sözün özü şu olmalıdır:
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home