[SevgiGrubu.Com]
Bu mektup sana yazıldı |
Az sonra okuyacağınız mektubu, sizce kime gitmesi gerekiyorsa başına onun adını yazıp yollayın lütfen |
Ya da kesip onun görebileceği bir yere asın... Çünkü benimki en kolay göreceğim yere, bilgisayarımın masa üzerine bırakılmıştı!
***
"Sevgili arkadaşım
Bu gün sosyal dayanışma derneklerinden birinde, yaklaşık 45 dakikalık bir konuşma yaptım. Konu yine insan, yine insan, yine insan...
Konuşmayı yaparken ilk beş dakikadan sonra herkesin can kulağıyla dinlemesi ve çatal kaşık seslerinin kesilmesi üzerine aklımdan şunlar geçti;
İnsanlar zaman yönetimi konusuna ilgi duyuyor ama uygulayamıyor.
Stresten çok çekiyorlar ama baş edemiyorlar.
Duygular dünyasıyla başlan dertte ama korkular, kaygılar, endişe ve mutsuzluklar itiraf edilemiyor.
Elemanlarını yönetemiyor, çocuklarına laf anlatamıyor, sevgiye aç, ilgiye susuz yaşayıp gidiyorlar.
Aşk meselesine akıl erdiremiyor ama hep umuyor, bekliyor, özlüyorlar.
Konuşmadan çıkıp arabama bindiğimde sen geldin aklıma. Profesyonel bir hizmet olmasa da farklı değildi geçen geceki son konuşmamız... Stres, zaman yönetimi, duygular, sevgi ihtiyacı...
Simdi nasılsın? Kızın nasıl? Aranız nasıl? Hayatin nasıl?
Sen rengârenksin aslında. Sana uyguladığım davranış testinde de tavus kuşu çıkmıştın zaten. Tavus kuşu yetenekli, sosyal, yaratıcı, ilgi odağı, çok yönlü ve ışıltılıdır, aynı senin gibi.
Ürettikçe ışıldar ve kendini bulur.
Ama aynı zamanda yaratıcılığın getirdiği huzursuzluk ve kaygılar bırakmaz
yakasını.
Seni yıllardır tanıyorum ve artık huzuru hak ettiğini düşünüyorum.
Neyin nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyorsun ama kendini biraz daha önemsesen keşke. Sorumluluk duygunu abartmasan, başarılarına daha yürekten inansan, çünkü senin tırnaklarınla kazıyarak sağladığın başarının en yakın şahitlerindenim ben.
Zaman zaman seni eleştirdiğim olur, bana bu hakkı, seni seviyor olmak vermiştir aslında. Eleştirimin kalbini ise "Kendine iyi davranmadığın" oluşturur aslında. Belki de yeterince iyi davranmadığın demek daha doğru olur.
Sen ki birçok insanın duygularına ve hatta çok derinlerine ulaşıyorsun, duygu tahlilleri yapıyorsun; ne olduğu zaman daha iyi hissedersin, bunu sorgula ve uygula.
Mesela;
Çok okursun biliyorum. Okumak aynı zamanda meditasyon etkisi yapar ve yerini hiçbir şey tutamaz. Okumaya devam et. Müziğe bayılırsın; yüreğinde hissedersin, yaşarsın. Dinlemeye devam et.
Ama mesela hakkında yüzlerce olumlu eleştiri varken olumsuz ve düşmanca bir eleştiri seni çok mutsuz edebilir. Bunu yapma. Çünkü bu senin değiştirebileceğin bir şey değil.
Daha iyi hisset. Sen daha iyi hissedersen bu bana, kızına, yardımcına yani hepimize mutluluk verecektir.
Çünkü biz seni seviyoruz.
Peki sevgili dostum, bugün benim için düşünür müsün; sen seni seviyor musun?"
***
Ben mektubumu bilgisayanma iliştirilmiş bulunca belki size de yazılmıştır diye düşündüm...
Belki aynı soru size de sorulmuştur...
***
"Sevgili arkadaşım
Bu gün sosyal dayanışma derneklerinden birinde, yaklaşık 45 dakikalık bir konuşma yaptım. Konu yine insan, yine insan, yine insan...
Konuşmayı yaparken ilk beş dakikadan sonra herkesin can kulağıyla dinlemesi ve çatal kaşık seslerinin kesilmesi üzerine aklımdan şunlar geçti;
İnsanlar zaman yönetimi konusuna ilgi duyuyor ama uygulayamıyor.
Stresten çok çekiyorlar ama baş edemiyorlar.
Duygular dünyasıyla başlan dertte ama korkular, kaygılar, endişe ve mutsuzluklar itiraf edilemiyor.
Elemanlarını yönetemiyor, çocuklarına laf anlatamıyor, sevgiye aç, ilgiye susuz yaşayıp gidiyorlar.
Aşk meselesine akıl erdiremiyor ama hep umuyor, bekliyor, özlüyorlar.
Konuşmadan çıkıp arabama bindiğimde sen geldin aklıma. Profesyonel bir hizmet olmasa da farklı değildi geçen geceki son konuşmamız... Stres, zaman yönetimi, duygular, sevgi ihtiyacı...
Simdi nasılsın? Kızın nasıl? Aranız nasıl? Hayatin nasıl?
Sen rengârenksin aslında. Sana uyguladığım davranış testinde de tavus kuşu çıkmıştın zaten. Tavus kuşu yetenekli, sosyal, yaratıcı, ilgi odağı, çok yönlü ve ışıltılıdır, aynı senin gibi.
Ürettikçe ışıldar ve kendini bulur.
Ama aynı zamanda yaratıcılığın getirdiği huzursuzluk ve kaygılar bırakmaz
yakasını.
Seni yıllardır tanıyorum ve artık huzuru hak ettiğini düşünüyorum.
Neyin nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyorsun ama kendini biraz daha önemsesen keşke. Sorumluluk duygunu abartmasan, başarılarına daha yürekten inansan, çünkü senin tırnaklarınla kazıyarak sağladığın başarının en yakın şahitlerindenim ben.
Zaman zaman seni eleştirdiğim olur, bana bu hakkı, seni seviyor olmak vermiştir aslında. Eleştirimin kalbini ise "Kendine iyi davranmadığın" oluşturur aslında. Belki de yeterince iyi davranmadığın demek daha doğru olur.
Sen ki birçok insanın duygularına ve hatta çok derinlerine ulaşıyorsun, duygu tahlilleri yapıyorsun; ne olduğu zaman daha iyi hissedersin, bunu sorgula ve uygula.
Mesela;
Çok okursun biliyorum. Okumak aynı zamanda meditasyon etkisi yapar ve yerini hiçbir şey tutamaz. Okumaya devam et. Müziğe bayılırsın; yüreğinde hissedersin, yaşarsın. Dinlemeye devam et.
Ama mesela hakkında yüzlerce olumlu eleştiri varken olumsuz ve düşmanca bir eleştiri seni çok mutsuz edebilir. Bunu yapma. Çünkü bu senin değiştirebileceğin bir şey değil.
Daha iyi hisset. Sen daha iyi hissedersen bu bana, kızına, yardımcına yani hepimize mutluluk verecektir.
Çünkü biz seni seviyoruz.
Peki sevgili dostum, bugün benim için düşünür müsün; sen seni seviyor musun?"
***
Ben mektubumu bilgisayanma iliştirilmiş bulunca belki size de yazılmıştır diye düşündüm...
Belki aynı soru size de sorulmuştur...
--
kendilerini çarçabuk unutanlar yerine
baktım ölüler fatiha okuyor birbirine.
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home