[Beyzade1883] BİR BİLGE KIZILDERİLİNİN, HAYATA BAKIŞI..........
Hakikat arayışı insanlık var oldukça sürecektir. Bu arayışı
yüreğiyle
ve aklıyla gerçekleştirmeye çalışan bazı insanlar, bütün
hakikatlerin
kaynağı, güneşi ve koruyucusu olan Rabbimizin HAK isminin bazı
yansımalarına mazhar olmuşlardır.
Bu insanlardan biri de bilge bir kızılderili olarak karşımıza
çıkınca
insan biraz şaşırıyor. Holywood yapımı filmlerde beyaz
insanların
kafa derisi ile kemerlerini süsleyen kızılderili senaryoları ile
şartlanmış zihinlerimizin, bu şaşkınlığı yaşaması biraz da
normal
herhalde...
Yaşlı bir kızılderili olarak sakin bir kasabada ömrünün son
yıllarını
yaşayan Don Juan'ın hayata bakışını onunla beraber 2 yıl
yaşamış olan
Amerikalı bir yazar kitaplaştırmış. Özlü bazı tespitlerini izin
verirseniz sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsanları dört sınıfa ayırıyor bu kızılderili bilge:
1. Alelâde insan 2. Avcı 3. Savaşçı 4. Bilge kişiler
·Alelâde insan; başına gelen olaylara ya şükreder, ya da
küfreder.
·Avcı; iyi bir gözlemcidir. dikkatini yoğunlaştırmayı öğrenir
ve
savaşçı olmaya bir geçiş devresidir.
·Savaşçı; hayatın gayesinin öğrenmek olduğunu bilir. Bilginin
kendisi
değil, neticesi önemlidir onun için.
·Savaşçı öyle bilgiler öğrenmek ister ki, edindiği şeyler onu
hayatta
daha bilge, daha güçlü, daha hür yapsın.
·Savaşçı, kendi egosunu arka plâna atarak öğrenmek ve
öğrendiklerini
anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sentezlemek ister.
·Savaşçı tutumu içinde kazandığı her bilgi,
"savaşçı"nın kendini daha
iyi tanımasına yol açar. İnsanın kendini gerçek mânâda
tanıması için,
kendi egosunu, hatta kendi bakış tarzını ikinci plâna atması
gerekir.
·Savaşçı, karşısındaki insanları etkileyen tüm faktörleri, o
insanların bakış açılarını, onları yargılamadan, kendi
gerçekleri
içinde anlamayı hedefler...
·Gerçek hayatta "savaşçı"nın silahı, şuuru, cephanesi de
irade
gücüdür.
·Savaşçı, öyle bir iç huzur geliştirmek ister ki, bu iç huzur
çevre
şartlarından bağımsız olsun.
·Hangi çevrede olunursa olunsun barış ve mutlulukla dolu olmanın
yolu, şuuru geliştirmektir. Bunun için de irade
güçlendirilmelidir.
İnsan, kendini mutsuz eden olaylardan kaçmadan, olayların kendisini
nasıl etkilediğini bütünüyle anlamalıdır.
·Savaşçı, karşısına çıkan her sıkıntılı durumu olgunluğa
ulaşması
için bir fırsat olarak görür.
·Savaşçı, gerçekleştirmek istediği hedefe ulaşmak için
başarı ve
yenilgiye değil, o süreç içinde en akıllı, en etkili, en bilge
olanı
tüm iradesiyle kullanıp kullanmadığına önem verir.
·Yargılamaktan değil, öğrenmek ve anlamaktan giden yolda
ilerleyen
savaşçı nihayet "Bilge"liğe ulaşır.
Şimdi, lütfen bizden binlerce kilometre uzaktaki bir yerden, tamtam
sesleri ve kızılderili çığlıkları arasından süzülen bilge bir
kızılderilinin hayata bakış açısını ve kendi değerlerimizi,
başımızı
ellerimizin arasına alarak beş dakikalığına olsa da düşünelim.
Medyanın çığlıklarından, suni gündemlerden, yapay
sıkıntılardan biraz
uzaklaşıp, aklı sarhoş, ruhu serseri, kalbi geveze yapan şu
mim'siz
medeniyetin atmosferinden sıyrılıp, kendimize soralım "Biz
neredeyiz?"...
İşletme Bilim Uzmanı: ADNAN ŞİMŞEK
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home