[Beyzade1894] Kadınlarımız
Kadınlarımız
Hayatın yükünü yıllarca sırtında taşır
Menziline çileyle yürür kadınlarımız
Zahmetin kucağında alın teriyle yoğrulur
Mağdur haline hep üzülür kadınlarımız
Etrafında yardımcıdır, pervane gibidir
Ölüme dek kırılmaz evin bel kemiğidir
Yorulmaz, hiç of demez; ne istersen getirir
Zahmet yaylasının gülüdür kadınlarımız
Köyde tarlada, kentte fabrikada çalışır
Hayatın zorluğuna gün geçtikçe alışır
Sanılmasın ki arzularına hep kavuşur
Hayel perdesinin süsüdür kadınlarımız
Çocuk yapar, yemek yapar, tüm işlere koşar
Sobayı yakar, odun taşır elleri şişer
Bağ- bahçe sular, çamaşır yıkar; eli pişer
Asrın tek çile bülbülüdür kadınlarımız
Uzun, berrak saçlarında saman tozu gezer
Kalpte yokluğun ezilmişliğin izi gezer
Ambarda tahılın çoğu değil, azı gezer
Fakir kervanında yolcudur kadınlarımız
Sevgi deyince aşk deyince hep akla gelir
Canımsın aşkımsın diye maniler söylenir
Her şeyler bitince kervanına bindirilir
Sahipsizliğin sümbülüdür kadınlarımız
Engin Namlı
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home