[KayzerNet] kapıyı hızlı çarpıp çıkma..
*Kapıyı hızlı çarpıp çıkma. 
  
       Geri dönmek zorunda kalabilirsin" demiş 
 büyüklerimiz... "Kapıdan kapıya değişir" diye 
 düşünebilirsiniz. Değişmez 
 aslında. Bazen öfke, hırs ya da intikam, kalbinizi kapının çarpma 
 hızından daha hızlı çarpar. 
 Sevgilinizi, işinizi ya da en iyi arkadaşınızı terk ederken 
 çarptığınız 
 kapılar aynıdır. Hepsinde geride bıraktığınız insanlar vardır. 
 Onları 
 "sizsizliğe" mahkum edip mutlu olurken, farkında olmadan kendinizi de 
 onlardan "eksiltmiş" olursunuz. 
 Bazen çarpma öncesinde "neden" sorusu gelir. Gelmezse bilin ki 
 çarptığınız 
 kapı bir daha size hiç açılmayacaktır. Hayat politika gibi 
 değildir. 
 Pişkinlik ve yüzsüzlük kaldırmaz. Pişmanlığa bile esnekliği 
 çok azdır. 
 Terazisi, "çıkarlardan" çok, "duygularla" tartar. Kefenin birine 
 kırık bir 
 kalp koyduğunuzda, diğerine ne koyarsanız koyun dengelemez. Kalp cam 
 gibidir. Kırıkları yapıştırsanız da izleri yok edemezsiniz. 
 Sevgilinizi, "sevgisizlikten" değil, "bencillikten" terk ediyorsanız, 
 bundan sonra çarpacağınız daha çok kapı var demektir. Her 
 "çarpıntı" 
 hayatınıza attığınız bir çarpıdır. Bu çarpı, matematikteki 
 görevini 
 üstlenip "artırıcı" etki yapmaz. Görevini, "eksi"ye devreder. 
 İşyerinizi, yeni bir iş bulduğunuz için terk ediyorsanız, 
 kapıdan girerken 
 verdiğiniz sözleri hatırlamanız gerekir. Kimse hayatını aynı 
 işyerinde geçirmek zorunda değilse de, sözlerini tutmak 
 zorundadır. Tabi bu sözleri tutmak kendi elinde olduğu sürece... 
 Yasal zorunlulukları bir kenara atın. Patronun sizi Pazartesi 
 çağırıp, Salı 
 günü atma lüksünü de... Patron sizi gönderirken, geride 
 kalanların 
 durumundan çok kurumun devamlılığını düşünür. Kurum yoksa iş 
 de yoktur. 
 Hedeflenen satışa, kara ve verimliliğe ulaşmadıkça 
 Pazartesi-Salı 
 döngüsünden sıyrılmak da mümkün olmaz. 
 Siz giderken durum biraz daha farklıdır. Sevgilinizi terk etme 
 nedeniniz 
 işiniz için de ortaya çıkarsa "çarpı" işaretinin "eksiltici" 
 etkisi bir kez 
 daha devreye girer. Elinizdeki işleri devretmeden, geride kalanları 
 zor 
 durumda bırakarak "çarparsanız" bu kez birden çok kişiyi 
 hayatınızdan eksiltirsiniz. 
 En iyi arkadaşınızı terk ediyorsanız vay halinize. Kaç kişinin 
 "en iyi" 
 arkadaşı vardır? 
 "En iyi" arkadaşı edinmek kaç yıllık emek ister? "Kaç yılda" 
 edinilen "en iyi" arkadaş, "kaç saniyede" harcanır? "En iyi"nin 
 boşalttığı yeri doldurmak için kaç tane "iyi" gerekir? 
 Kapıları çarptıktan sonra kafayı çarpmamak için düşünmekte 
 fayda var. 
        Sevgili dostum iyi insan güzel arkadaşım bizler kapıları 
 çarpmayalım ve çarptırmayalım şu üç günlük dünyada biz ve 
 bizim gibiler kalsın numunelik ne diyeyim başka sevgiyle ve 
 güzellikle dostça ve hoşça kalınız... 
  
Kocaman öpüyorum...Sevgiyle Kalın 
 
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
You received this message because you are subscribed to the Google Groups "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." group.
To post to this group, send email to KayzerNet@googlegroups.com
To unsubscribe from this group, send email to KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
For more options, visit this group at http://groups.google.com/group/KayzerNet
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home