sg

Cumartesi, Ekim 28, 2006

[Kayzer.Net] "Beyaz Adam Yüregin Ne Kadar da Kara Imis"


 

"Beyaz Adam Yüregin Ne Kadar da Kara Imis"


Cristof Colomb; "Kizilderililer sig kiyida, denizde yürüyerek tekneye
yaklastilar. Bizlere çesitli hediyeler sundular. Kizilderililer;
barisçi, yumusak huylu insanlar ve silah tasimiyorlar, silahin ne
oldugunu bilmiyorlar...


Onlara bir kiliç gösterdim; keskin tarafindan tuttular ve ellerini
kestiler. Bu yerliler dünyanin en iyi, en nazik insanlari,
kötülügün ne oldugunu bilmiyorlar. Çalmiyorlar, öldürmüyorlar,
komsularini kendileri kadar seviyorlar. Her zaman gülüyorlar..."


Colomb; bu degerlendirmelerden sonra: " Bunlardan çok iyi hizmetkar
olur. Sadece elli adamla tüm bu yerlilerin hepsine kolayca boyun
egdirip, istedigimiz her seyi yaptirabiliriz." Diyecekti efendisine
yazdigi bir mektupta...

Önce bir gemiyle geldiler... Misafirlerimizdi, onlari sahilde
hediyelerle karsiladik. Silahsizdik, çünkü; hiç ihtiyacimiz olmadi.
Kardestik- severdik- paylasirdik... Silahi onlar tanitti... Tutarken
yanlislikla elimizi kestik, kann akti... Evimize buyur ettik,
konuklarimizdi... Yedirdik-içirdik- yatirdik, hizmet ettik...
Topraklarimizi, daglarimizi, sularimizi, ovalarimizi geçdirdik.
Sevindiler... Sevindik!..


Renleri ne kadar akti bizimkilere göre...


Sonra gittiler... Memnun olarak ugurladik dostlarimizi!..


Bir gün, tam sabah gün dogarken ak tenli dostlarimiz; gemileriyle,
çok, çok olarak geldiler. Beklemiyorduk; çok erken gelmislerdi.



Demek sevmislerdi bizi, topragimizi, gögümüzü... Sevindik. 0ndiler,
çoktular... Silahlari vardi. Ama bu sefer hepsinin elindeydi. Üstelik
ellerini de kesmiyorlardi... Ayaklari kara-ya ayak basmisti...


Sonra hiç beklenmedik-olmayacak olan oldu. Sasirmistik, acaba ne
yapmistik ta beyaz! dostlarimiz! bizleri öldürüyordu. Evet beyaz
adam! Bu sefer gülen yüzlerimizi aglatmaya, verilen hediyeleri
yagmalamaya. Hizmetlerimizi köle yapmaya, karilarimiza tecavüz etmeye
gelmis! sasirdik!.. Neden diye... Biz özgür gögün, genis topragin,
magrur daglarin insanlari, baris-sevgi-dostluk bilirdik. Savasi beyaz
adam! ögretti. Hiç haketmedik öldürülmeyi-savasi- köleligi...
Erkeklerimizi öldürdüler, yaktilar çocuklarimizi ateste diri diri.
Topragimizi yagmaladilar. Karilarimiza- kizlarimiza tecavüz ettiler.
Köle diye gittik yurtlarina... Sattilar...


Tanriya inanmamizi söylüyordu, elinde Incil, siyah cübbeli beyaz
tenli papaz... Sordu kizilderili Reis: "Tanri size bunlari yapmanizi mi
söylüyor. Cennet dediginiz seye sizler mi gideceksiniz. Öyleyse; ben
sizin olmadiginiz cehennemi seçiyorum. Eger bizlerin degil de,
sizlerin yaptigini onayliyorsa Tanriniz; Beyaz! düsünen bir tanriya
inanmaktansa, inanmamayi yeglerim!


Hiç bitmedi beyaz adamin(!) gelmesi. Onlar geldikçe biz bittik. Biz
bittikçe onlar geldi.


Beyaz adam, yaptiklarini anlatacak kelime bulamiyorum. Bizim kelimelere
benzemiyor. Senin yaptiklarini en iyi anlatacak sensin. Bir gün kara
yüregin, beyaz tenin gibi olursa; anlatirsin yaptiklarini..."


Yüregi beyaz bir papazin anlattiklarini dinleyelim(Papaz Marcos de
Niza): "Tanik olduklarimi anlatiyorum: Beyazlar tüm yerli reislerini
yaktilar. Çoluk- çocuk- kadin demeden, mizrakla- kiliçla delik desik
ediyorlardi. Anladigim kadariyla bunlar, tüm ülkede tek bir sey
birakmak istemiyorlar. Yerlileri bir eve doldurdular ve evi atese
verdiler... Herkes yandi... Bir çocuk atesten kurtulmus kaçiyordu.
Bir arkadasim onu tuttu, korumaya çalisti, sakinlestirmek için
sarildi... Birden bir asker, çocugu çektigi gibi atese firlatti...
Engel olamadim...


Bunlari o kadar çok yerde gördüm ki anlatamam...

Yerlileri parçalamak için köpekleri üzerlerine saldilar. Bir çok
yerli böyle parçalandi. Beyaz adam; süt bebeklerini kollarindan
tutup atabildikleri kadar uzaga firlatiyordu. Barisseverlik ve güvenle
gelen yerli sefleri; komutanlar yaktilar." Anlatim devem eder böyle
vahsice zulümlerle-iskencelerle dolu olarak...


Amerika Kitasi kesfedildiginde oraya medeniyetlerden önce ölüm
geldi. Vahset, hirsizlik, soykirim... Daha sonra medeniyet gitti mi?
hayir!.. çünkü yerliler, Beyaz adamdan çok daha medeniydi.
Hirsizligi, adam öldürmeyi bilmiyorlardi. Huzur içinde yasayan
büyük bir aileydiler...


Beyaz adam geldiginde onu misafirperverce agirladilar. Yiyeceklerinden,
altinlarindan bol bol karsiliksiz verdiler. Topraklarini açtilar.
Beyaz adamin gözü doymuyordu. Ne kadar verilirse hep fazlasini
istedi. En sonunda canlarini da istedi; verdiler!.. Tarih çok
sonralari Beyaz adamin bu zulümlerine yillar sonra, kara adama
yaptiklariyla bir kez daha sahit olacakti. Kara adamin kaderi
kizilderili kardesleriyle birlesecekti. Beyaz adam(!)sa yine hep
beyazdi(!). Aç gözlü- zalim- hirsli- acimasiz...


Beyaz adam Kizil-derililerin ülkesine girdiginde geride en az 15- 20
milyon ölü birakti... Binlerce yerli; beyaz adamin(!) ülkesinde
köle edildi. Onbinlercesi yollarda gemilerle baliklara yem oldu.


Beyaz adamin tarih sayfalari hep kara kaldi. Sayfanin en kara noktasina
kizil bir nokta düstü...


"Ey beyaz adam; yüregin çok kara, çok kara imis!.."

alintidir..



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesaji su gruba üye oldugunuz için aldiniz: Google Gruplari "Kayzer.Net Ask Sevgi Mizah Eglence Gruplari..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atin : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliginizi sonlandirmak için su adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık