[Kayzer.Net] Her Zaman Dua
Her Zaman Dua
Işığı sönmeyen evden ayrılırken canım çok sıkılmıştı. Öğrendiğimi uygulamam gerektiğini biliyorum, yoksa sırtında yük taşıyanlardan farkım kalmaz, ama nasıl?.. Bu düşüncelerle kaldığımız eve doğru yürürken, arkadan bir el omuzuma dokununca sıçrayıverdim. Meğerse annemmiş, bana seslenmiş de onu duymamışım. Annem niye bu kadar dalgın olduğumu sordu. Ben de az önce size bahsettiğim endişelerimi anlattım. Her sıkıntımda yanımda bulduğum anacığım, bu sefer de beni yalnız bırakmayıp derdime derman olmaya çalıştı;
"Endişende haklısın oğlum, ama galiba bu endişende en çok bizim payımız var. Şu an anlıyorum ki biz sana dua konusunda iyi örnek olamamış ve dua hakkında ihtiyacın olan bilgiyi de vermemişiz. Allah bizi affetsin, inşallah ben bu eksiği telafi etmeye çalışacağım. Öncelikle bilmeni istediğim bir şey var; insanlar nasıl karınları acıkınca yemek yer, susayınca su içerler, aynen öyle de insan ruhunun da nefese, suya, gıdaya, vitamine, ilaca ihtiyacı var. Dua da bu vazgeçilmez ruh gıdalarından biri. Ömrünü duasız geçiren bir insan nefessiz kalmış gibi sürekli sancılanır, huzursuzlanır, başına gelen hadiselerin arka yüzünü anlayamaz ve bu yüzden de olaylar altında ezilir, boğulur."
"Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sürekli dua okur muydu anneciğim?"
"Tabii ki. Yatarken, kalkarken, birşey yiyip içerken, elbiselerini giyerken, abdest alırken.. o kadar çok dua okurdu ki, dünyada dua ile bu kadar bütünleşen ikinci bir insan göstermek mümkün değildir. Attığı her adımında Allah Teâlâ'yı hatırlar, O'na sığınır, her şeyde O'nun rızasını görürdü Allah Rasulü."
"Peki ben de her yaptığım işte dua etmek istesem, nasıl edeceğim?"
"Peygamber Efendimiz'in arkadaşları, hanımları, çocukları, O'nun yaptığı bütün hareketleri, duaları öğrenmiş ve Allah Rasulü'nü göremeyen Müslümanlar da öğrenip uygulayabilsinler diye hepsini tek tek anlatıp daha sonrasında da yazmışlar. Zaten en güzel dualar O'nun ve diğer peygamberlerin duaları, inşallah, kısmetse ben sana o duaların bir arada bulunduğu kitaptan alayım, manalarıyla beraber ezberleyelim, olur mu oğlum?"
İçim biraz ferahlamıştı, artık ben de doğru bir şekilde ve daha çok dua edebilecektim. Ama bir soru daha sormadan yapamadım;
"Anneciğim, ben duayı bir sıkıntının gitmesi için yapılırmış gibi anlıyorum. Peki Peygamberimiz her hareketinde nasıl dua etmiş?"
"Çoğumuzun yanlış öğrendiği bir konuda çok güzel bir soru oğlum. Dua sadece sıkıntı anlarında istenilen şeyler değildir. İnsan çok huzurlu olduğu zamanlarda, günaha girmemek için, dertlerle imtihan olmamak için, ibadetlerini aksatmadan yapmak için, dünyadaki güzelliklere kapılıp hesap vereceği günü, ölümü unutmamak için dua edebilir. Sabah kalktığında gününün hayırlı ve bereketli geçmesi için; akşam yatarken eğer uykuda ölecek olursa imanla Allah'ın huzuruna gidebilmek için; sokağa çıkarken bilerek veya bilmeyerek insanlara zarar vermemek ve başkaları tarafından da zarara uğramamak için dua eder. Bunların dışında insanın elindeki nimetler ve güzellikler için Allah'a şükretmesi de bir duadır; Peygamber Efendimiz'in adını duyunca sallallahu aleyhi ve sellem şeklinde salevat getirmesi de bir duadır; namazda okuduğu Fatiha Suresi de bir duadır. Bunlarla beraber insanın işlediği günahlardan ötürü af dilemesi ve Allah'ın rızasına ulaşma gayretleri de birer dua sayılır. O yüzden duayı birkaç cümleyle ve bazı zamanlarla sınırlamamak gerekir."
"Anne bazen duaların kabul olmayacağı düşüncesi beni duadan alıkoyuyor. O zaman ne yapmalıyım?"
"Canım oğlum, Allah-u Teâlâ Hazretleri 'Dua edin duanıza cevap vereyim.' buyuruyor. Allah söz verdiyse bunda şüphe etmek hatadır. Ama bazen çok acele edip duamızın hemen, olduğu gibi kabul edilmesini istiyoruz. Bunu bulamayınca da duamız kabul olmuyormuş gibi bir hisse kapılıyoruz. Halbuki bizim için en hayırlı olanı bilen, geçmişi geleceği gören Rabbimiz, bazı istediklerimiz bize zararlı olduğundan onları değil de daha güzel ve hayırlı olanı lutfediyor. Hani doktora giden bir çocuk, doktorun odasındaki ilaçları şeker zannedip isterse, doktor zararlı olduğu için çocuğa istediği o ilaçları değil de başka şeker-çikolata verir ya; Allah da bizi mutlaka işitir, seslenişimize cevap verir; bazen istediğimizin aynısını bazen de daha başka bazı şeyleri lutfeder. O yüzden duanın boşa gitmesi diye bir şey yok. Eğer, duan beklediğin süre içerisinde ve aynen kabul edilmediyse, mutlaka ya ondan daha hayırlısını bu dünyada ya da kat kat fazlasını ahirette bulursun. Ama hiçbir duan ziyan olmaz. Bu da Allah'a güvenen her kulun inanması gereken bir şeydir."
Işığı sönmeyen evden ayrılırken canım çok sıkılmıştı. Öğrendiğimi uygulamam gerektiğini biliyorum, yoksa sırtında yük taşıyanlardan farkım kalmaz, ama nasıl?.. Bu düşüncelerle kaldığımız eve doğru yürürken, arkadan bir el omuzuma dokununca sıçrayıverdim. Meğerse annemmiş, bana seslenmiş de onu duymamışım. Annem niye bu kadar dalgın olduğumu sordu. Ben de az önce size bahsettiğim endişelerimi anlattım. Her sıkıntımda yanımda bulduğum anacığım, bu sefer de beni yalnız bırakmayıp derdime derman olmaya çalıştı;
"Endişende haklısın oğlum, ama galiba bu endişende en çok bizim payımız var. Şu an anlıyorum ki biz sana dua konusunda iyi örnek olamamış ve dua hakkında ihtiyacın olan bilgiyi de vermemişiz. Allah bizi affetsin, inşallah ben bu eksiği telafi etmeye çalışacağım. Öncelikle bilmeni istediğim bir şey var; insanlar nasıl karınları acıkınca yemek yer, susayınca su içerler, aynen öyle de insan ruhunun da nefese, suya, gıdaya, vitamine, ilaca ihtiyacı var. Dua da bu vazgeçilmez ruh gıdalarından biri. Ömrünü duasız geçiren bir insan nefessiz kalmış gibi sürekli sancılanır, huzursuzlanır, başına gelen hadiselerin arka yüzünü anlayamaz ve bu yüzden de olaylar altında ezilir, boğulur."
"Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sürekli dua okur muydu anneciğim?"
"Tabii ki. Yatarken, kalkarken, birşey yiyip içerken, elbiselerini giyerken, abdest alırken.. o kadar çok dua okurdu ki, dünyada dua ile bu kadar bütünleşen ikinci bir insan göstermek mümkün değildir. Attığı her adımında Allah Teâlâ'yı hatırlar, O'na sığınır, her şeyde O'nun rızasını görürdü Allah Rasulü."
"Peki ben de her yaptığım işte dua etmek istesem, nasıl edeceğim?"
"Peygamber Efendimiz'in arkadaşları, hanımları, çocukları, O'nun yaptığı bütün hareketleri, duaları öğrenmiş ve Allah Rasulü'nü göremeyen Müslümanlar da öğrenip uygulayabilsinler diye hepsini tek tek anlatıp daha sonrasında da yazmışlar. Zaten en güzel dualar O'nun ve diğer peygamberlerin duaları, inşallah, kısmetse ben sana o duaların bir arada bulunduğu kitaptan alayım, manalarıyla beraber ezberleyelim, olur mu oğlum?"
İçim biraz ferahlamıştı, artık ben de doğru bir şekilde ve daha çok dua edebilecektim. Ama bir soru daha sormadan yapamadım;
"Anneciğim, ben duayı bir sıkıntının gitmesi için yapılırmış gibi anlıyorum. Peki Peygamberimiz her hareketinde nasıl dua etmiş?"
"Çoğumuzun yanlış öğrendiği bir konuda çok güzel bir soru oğlum. Dua sadece sıkıntı anlarında istenilen şeyler değildir. İnsan çok huzurlu olduğu zamanlarda, günaha girmemek için, dertlerle imtihan olmamak için, ibadetlerini aksatmadan yapmak için, dünyadaki güzelliklere kapılıp hesap vereceği günü, ölümü unutmamak için dua edebilir. Sabah kalktığında gününün hayırlı ve bereketli geçmesi için; akşam yatarken eğer uykuda ölecek olursa imanla Allah'ın huzuruna gidebilmek için; sokağa çıkarken bilerek veya bilmeyerek insanlara zarar vermemek ve başkaları tarafından da zarara uğramamak için dua eder. Bunların dışında insanın elindeki nimetler ve güzellikler için Allah'a şükretmesi de bir duadır; Peygamber Efendimiz'in adını duyunca sallallahu aleyhi ve sellem şeklinde salevat getirmesi de bir duadır; namazda okuduğu Fatiha Suresi de bir duadır. Bunlarla beraber insanın işlediği günahlardan ötürü af dilemesi ve Allah'ın rızasına ulaşma gayretleri de birer dua sayılır. O yüzden duayı birkaç cümleyle ve bazı zamanlarla sınırlamamak gerekir."
"Anne bazen duaların kabul olmayacağı düşüncesi beni duadan alıkoyuyor. O zaman ne yapmalıyım?"
"Canım oğlum, Allah-u Teâlâ Hazretleri 'Dua edin duanıza cevap vereyim.' buyuruyor. Allah söz verdiyse bunda şüphe etmek hatadır. Ama bazen çok acele edip duamızın hemen, olduğu gibi kabul edilmesini istiyoruz. Bunu bulamayınca da duamız kabul olmuyormuş gibi bir hisse kapılıyoruz. Halbuki bizim için en hayırlı olanı bilen, geçmişi geleceği gören Rabbimiz, bazı istediklerimiz bize zararlı olduğundan onları değil de daha güzel ve hayırlı olanı lutfediyor. Hani doktora giden bir çocuk, doktorun odasındaki ilaçları şeker zannedip isterse, doktor zararlı olduğu için çocuğa istediği o ilaçları değil de başka şeker-çikolata verir ya; Allah da bizi mutlaka işitir, seslenişimize cevap verir; bazen istediğimizin aynısını bazen de daha başka bazı şeyleri lutfeder. O yüzden duanın boşa gitmesi diye bir şey yok. Eğer, duan beklediğin süre içerisinde ve aynen kabul edilmediyse, mutlaka ya ondan daha hayırlısını bu dünyada ya da kat kat fazlasını ahirette bulursun. Ama hiçbir duan ziyan olmaz. Bu da Allah'a güvenen her kulun inanması gereken bir şeydir."
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home