sg

Cumartesi, Kasım 11, 2006

[Kayzer.Net] yazı- SEVDİĞİNİZİ BAŞ KÖŞEYE KOYMANIN BEŞ YOLU / Senai DEMİRCİ den...



SEVDİĞİNİZİ BAŞ KÖŞEYE KOYMANIN BEŞ YOLU


1-DİNLEYİN

Sevdiklerinize iyilik etmek için elimizden geleni yaparız saçımızı süpürge ederiz onların ayaklarının altına paspas bile oluruz. Ne var ki. Kulaklarımızın da güzel bir iyilik aracı olabileceğini kimse söylemedi bize. Eşimiz ve çocuğumuz söz konusuysa illa da dilimizin tatlı bir şey söylemeye illa da elimizle uygun çözümler bulmaya çalışırız. Ama dinlemenin sadece dinlemenin de bir iyilik olduğunu duymalısınız. Dinlemek bir insanın ruhunu ruhunuzda ağırlamak demektir. Hiç beklemeyin hemen şimdi deneyin; çocuğunuzu* kulaklarınızı alabildiğince açarak pür dikkat dinleme pozisyonu alarak dinleyin. O küçük ruhun nasılda kocaman bir evrene dönüştüğünü o minicik kalbin nasılda taşıp kalbimize akmaya çalıştığını görün! Sözcükleri ağzından çıkarmasa da yüreğinizdeki parıltının gözlerinizdeki kıvılcımın size çok şeyler söyleyeceğine emin olun. Eşinizi sözlerini hiç kesmeden araya çözüm önerisi sıkıştırmadan gözlerine eleştiri oku çevirmeden dinleyin sadece dinleyin. Emin olun ki şaşıracaktır. Göğsünü daraltan sıkıntılar hafifleyecek kalbine yük olan sorunlar uçup gidecektir. Dinleyerek onun ağzından çıkan sözlerin kulak zarına değmesinden daha fazlasını yapıyorsunuz; onun ruhuna ruhunuzda yer açıyorsunuz. Ve bunu sadece kulaklarınızla yapabiliyorsunuz!



2-ANLAYIN..

Bir söz içinde sözün söylendiğinden fazlası vardır. Sözün ilk anlamı üzerinden anladığınız sadece bir gölgesidir. Ama unutmayın ki her gölge arkasında güneşi saklar. Özellikle yakın olanlar sözlerin söylediğinden daha çok şey söylemek isterler birbirlerine. Sözün içine baktığınız kadar arkasını da kollayın çünkü gölge güneşten haber verir. Evliliğinde sorunlar yaşayan bir erkeğe annesinin söylediği şu sözleri aklınızdan çıkarmayın. "eşinin söylediklerini dinle!". Annesine baş vurmuş yine. Bu defa asıl öğüdünü fısıldamış annesi; "şimdi git ve eşinin sana söyleyemediği her sözcüğü dinle". Aşka giden yolun kapısının anahtarı sevdiğinizi kulaklarınızla dinlediğiniz kadar* kalbinizle de dinleyebilmenizdir. Gölgeyi görüp de güneşi fark etmezseniz üşürsünüz.



3-SÖYLEYİN

Anlaşılmayı ummak hoş bir duygudur. Keşke herkes hele de eşiniz bizi hiç yormadan ağzımızı bile kıpırdatmadan hemen anlayabilseydi! Ne kadar sevinirdik. Ne hoş bir sürpriz olurdu! Bu konuda içimizden geçenleri tereddütle mırıldandıklarımızı kendi kendimize fısıltıyla söylediklerimizi hatta kendimize bile söyleyemediklerimizi anlayacak sadece kalbimizin ve bilinçaltımızın kıvrımlarına bile aşina olan Rabbimizdir. Yaratıcımızdan beklediğimizi yarattıklarından ummak ise bizi kaçınılmaz olarak hayal kırıklığına uğratır. Öyleyse anlaşılmayı ummak yerine kendinizi olabildiğince anlaşılır eyleyin. Eşinizi sizi kalbiyle dinlemesinden önce siz ona kalbinizden geçenleri de söyleyin. Söyleyin! Doğrudan söyleyin!



4-BEKLEYİN

Her insan hak ettiğini yaşar. Önümüzdeki hayat hep aynıdır; akıp giden zamanın tik tak sesleri kişiden kişiye değişmez. Ancak her bir insanın hayata kattığı neyse hayattan aldığı da odur. Siz içinizdekini değiştirirseniz dışınızdakiler de size göre değişebilir. Yani hayatımızın rengini karşılaştığımız olaylar değil olayları nasıl karşıladığımız belirler. Önümüze gelen olumsuzluklara yolumuza çıkan sorunlara tepki vermeden önce bir bekleme süreci koyun kendinize. Sizi kızdıran sizi üzen bir şey duyduğunuzda hemen tepki vermeyin bekleyin. Olaylar ve olaylara verdiğiniz tepki arasında hep bir mesafe olsun. Dışınızda olanların sizi etkilemesine izin vermeden; siz içinizde olanı yani tepkinizi değiştirmeye çabalayın. Hem zaten siz içinizde olanı ortaya dökmek için var edilmiş değil misiniz ? Dışarıda olan bitenin silik bir kopyası olacaksınız her zaman her şeye herkes gibi tepki vereceksiniz. Sizin farkınız ne ki? Bekleyin ve fark edin. Hak ettiğiniz gibi yaşayın!



5-BAKIN!

Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmezseniz cevizin hepsini kabuk sanırsınız. Körlükler içinde en vahim olanı muhtemel insanın insana körlüğüdür. Bir insanın güzelliğine körleşmişseniz onu sadece görmemekle kalmaz; başkalarının görmesine de izin vermez bir karanlığa mahkum edersiniz hatta onu bir daha göremeyeceğiniz kadar karalarsınız. Cevizi kabuğundan ibaret sayan artık cevizi görse de göremez ki. Kaybedilip de aradıklarınızı belki bulursunuz ama kaybedip de kaybettiğinizi fark edemediklerinizi hiç aramazsınız. Aramadığınız şeyi asla bulamazsınız bulsanız da bulduğunuzu fark edemezsiniz. İyice bakın eşinize belki de onun içinde sakladığı güzel insanı size anlatmasına fırsat vermediniz. Belki de sadece kabuğundan ibaret sandınız cevizi…onu kazanmak için çaba göstermeniz gerekiyordu ama kabuğunu kıracak kadar beklemediniz. Belki de eşiniz kaybettiğinizi bile fark etmediğiniz bir kayıp. Açın gözlerinizi ve bakın cevizin özüne inin!

Senai Demirci

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
  Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Kayzer.Net Aşk Sevgi Mizah Eğlence Grupları..." grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : KayzerNet@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: KayzerNet-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups-beta.google.com/group/KayzerNet?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


Komik Videolar   islam  şarkı sözleri  yemek tarifleri  gelibolu  huzur   sağlık